divan ~ دیوان
Redhouse Sözlüğü - divan ~ دیوان maddesi. Sayfa: 940 - Sira: 38
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü divan - دیوان ingilizce anlamı, دیوان - divan osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte دیوان - divan kelimesi nasıl geçiyor. divan osmanlıca nasıl yazılır. divan nedir, divan ne demek arapca yazılışı.
دیوان means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language دیوان. دیوان attoman turkish I mean, دیوان What is the meaning of the word, what does it mean in turkish دیوان, Ottoman Turkish English Dictionary
دیوان ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ دیوان تعني باللغة الإنجليزية. دیوان ماذا يعني في اللغة العثمانية. دیوان ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية دیوان
دیوان چه کلمات انگلیسی چیست؟ دیوان به معنای انگلیسی. دیوان چه در زبان عثمانی بود. دیوان به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت دیوان
divan ~ دیوان güncel sözlüklerde anlamı:
DiVAN ::: Eskiden yaşamış şâirlerin şiirlerinin toplandığı kitap. * Büyük meclis. Büyük ve idâre işlerine bakan bilgili, nüfuzlu kimselerin toplandıkları yer.
dîvân ::: (a. i. c. : devâvîn) : 1) büyük meclis.
dîvân-ı ahkâm-ı adliyye ::: (a. b. i.) : huk. kanunlara ve nizâmnâmelere göre bakılacak dâvaları görmek üzere Î84 tânhwde kurulan Uk. nizamiye, mahkemesi.
dîvân-ı âlî ::: yüce divan.
dîvân-ı deâvî nezâreti ::: çavuşbaşılığın kaldırıldığı hicrî 1252 (1836) yılında bunun yerine ihdas olunan dâire. [1287 (1870) de adliye nezâretinin teşekkülü üzerine lağvolunmuştur].
dîvân-ı harb ::: (a. b. i.) : huk. harb dîvânı, askerî mahkeme, [dîvân-ı harbler 21 şevval 1286 tarihli eski Askerî Ceza Kanûnu'nun 48 inci maddesine göre beş askerden teşkil edilirdi].
dîvân-ı harb-i örfî ::: * sıkıyönetim mahkemesi.
dîvân-ı hâss ::: pâdişâhın başkanlık ettiği meclis.
dîvân-ı hümâyûn ::: (a. f. i.) : halkın dâva ve şikâyetlerinin dinlenip hallolunduğu, devlet işlerinin görüldüğü pâdişâh huzuru, [bu mecliste, sadrâzam, şeyhülislâm, kazaskerler, defterdarlar ve şâir büyük devlet ricali bulunurdu].
dîvân-ı ilâhî ::: âhiretteki hesap günü. 2) bir şâirin, şiirlerini kafiyelerine göre alfabe sırasiyle içine alan mecmua.
dîvân-ı Fuzûlî ::: Fuzûlî'nin dîvânı.
divan-ı Hâkanî ::: Hâkanî'nin dîvânı.
divan ::: şiir kitabı, yüksek idare meclisi, mahkeme, sedir.
Divan ::: Divan edebiyatı şairlerinin belli bir düzene göre şiirlerini topladıkları yapıt.
dîvân ::: meclis , padişah meclisi
divan ::: şairlerin şiirlerini toplandığı kitap , arap şiiri , divan-ı arab , arab'ın şiir külliyatı , şiir kitabı , yüksek idare meclisi , mahkeme , sedir , eskiden yaşamış şairlerin şiirlerinin toplandığı kitap , büyük meclis , büyük ve idare işlerine bakan bilgili , nüfuzlu kimselerin toplandıkları yer
dîvân ::: meclis
dîvân ::: padişah meclisi
dîvân ::: şairin şiirlerinin bir araya getirildiği eser
divan ::: kanepe, meclis, sedir, taht
DİVAN :::