dehri ~ دهری
Redhouse Sözlüğü - dehri ~ دهری maddesi. Sayfa: 930 - Sira: 29
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü dehri - دهری ingilizce anlamı, دهری - dehri osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte دهری - dehri kelimesi nasıl geçiyor. dehri osmanlıca nasıl yazılır. dehri nedir, dehri ne demek arapca yazılışı.
دهری means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language دهری. دهری attoman turkish I mean, دهری What is the meaning of the word, what does it mean in turkish دهری, Ottoman Turkish English Dictionary
دهری ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ دهری تعني باللغة الإنجليزية. دهری ماذا يعني في اللغة العثمانية. دهری ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية دهری
دهری چه کلمات انگلیسی چیست؟ دهری به معنای انگلیسی. دهری چه در زبان عثمانی بود. دهری به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت دهری
dehri ~ دهری güncel sözlüklerde anlamı:
DEHRi ::: Dehr ve zamana dair ve müteallik. DEHRİYE : Devre ait. Zamana dair ve müteallik. * Âlemin ezelî ve ebedîliğini iddia edip âhirete inanmıyan münkir ve imansız bir fırka.
dehrî ::: zamanla ilgili, kıyamete inanmayan îmansız felsefeci.
DEHRi ::: Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyurdu ki:
Ey îmân edenler! Sizi acı bir azâbdan kurtaracak bir ticâreti göstereyim mi? Allahü teâlâ ve Resûlüne îmân edin, inanın, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda savaşın. Eğer bilirseniz bu sizin için çok hayırlıdır. (Saf sûresi: 10-11)
Hayra delâlet eden, hayrı yapan gibidir. (Hadîs-i şerîf-Keşfül-Hafâ)
2. Bir lafzın (sözün) bir mânâyı (anlamı) ifâde etmesi, göstermesi.
Dînî bilgilerin delîlleri (kaynakları) dörttür: Birincisi sübûtu (varlığı) ve delâleti kat'î (kesin) olanlar. Açık anlaşılan âyetler ve tevâtür, söz birliği ile bildirilmiş açıkça anlaşılan hadîsler böyledir. İkincisi, sübûtu kat'î olup, delâleti zannî olanlar (kesin olmayanlar). Mânâsı açıkça anlaşılmayan âyetler böyledir. Üçüncüsü, sübûtu zannî, delâleti kat'î olanlar. Tek Sahâbînin (Peygamber efendimizin arkadaşının) bildirdiği açık ve anlaşılır hadîsler böyledir. Dördüncüsü, sübûtu da delâleti de zannîdir. Tek Sahâbînin bildirdiği açıkça anlaşılmayan hadîsler böyledir. Birincisi farz ile haramları, ikincisi ve üçüncüsü vâcib ile tahrîmen mekrûhu (harama yakın mekrûhu), dördüncüsü sünnet ile müstehâbı bildirir. (Molla Hüsrev-Serahsî-Hâdimî)
dehrî ::: materyalist
dehri ::: dünyanın sonsuzluğuna inanıp ahireti inkar eden kimse materyalist
dehrî ::: materyalist
DEHRÎ :::