devlet ~ دولت
Redhouse Sözlüğü - devlet ~ دولت maddesi. Sayfa: 926 - Sira: 30
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü devlet - دولت ingilizce anlamı, دولت - devlet osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte دولت - devlet kelimesi nasıl geçiyor. devlet osmanlıca nasıl yazılır. devlet nedir, devlet ne demek arapca yazılışı.
دولت means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language دولت. دولت attoman turkish I mean, دولت What is the meaning of the word, what does it mean in turkish دولت, Ottoman Turkish English Dictionary
دولت ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ دولت تعني باللغة الإنجليزية. دولت ماذا يعني في اللغة العثمانية. دولت ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية دولت
دولت چه کلمات انگلیسی چیست؟ دولت به معنای انگلیسی. دولت چه در زبان عثمانی بود. دولت به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت دولت
devlet ~ دولت güncel sözlüklerde anlamı:
DEVLET ::: Sınırları belli olan bir memleketin sahibi olan insanların kurduğu siyasî, hukukî, idarî mahiyetteki merkezî teşkilât. Devlet, teşekkül tarzı, takip ettiği esas siyaset, temsil ettiği hâkimiyet ve iktidarın mahiyeti bakımından çeşitlere ayrılır:1- Kapitalist Devlet: İktisadî siyasete, şahsî mülkiyet, şahsî teşebbüs ve serbest rekabete dayanan, iktidar ve hâkimiyetin kapitalist sınıfın elinde bulunduğu devlet şeklidir.2- Sosyalist ve Komünist Devlet : Şahsî mülkiyeti ortadan kaldıran, yerine işçi sınıfı adına devlet mülkiyetini ikame eden, işçi sınıfı hâkimiyeti namı ile komünist partisi diktatörlüğünü getiren devlet şeklidir.Bu iki devlet şeklinin iktisad siyasetleri ile siyasî iktidar ve hâkimiyet anlayışları farklı olmakla beraber devlet idaresinde dine yer vermemekte birleşirler.3- Faşist Devlet: Menfî milliyet ve unsuriyet fikrini siyasette hâkim kılan, şahsî teşebbüse müsaade eden; fakat devletin vesayeti ve hâkimiyeti altına alan, meslek zümreleri adına iktidar ve hâkimiyeti tek parti ve şefinin eline veren devlet şeklidir.4- Teokratik Devlet: Hâkimiyet ve iktidarın, ruhban sınıfının elinde bulunduğu bir devlet şeklidir. Daha çok Hristiyan âleminde asırlar boyunca bu devlet şekli cemiyet ve milletlere hükmetmiş, fakat tahrif edilmiş İncil'e sâhib oldukları ve İlâhî iktidar ve hâkimiyet yerine ruhban sınıfının hâkimiyet ve iktidarını ikame ettikleri için, insanın fıtratındaki hakikatı taharri ve hürriyet fikri galebe çalarak bu devlet ve idare şekli Fransız ihtilâliyle yıkılmış, fakat ihtilâlciler ve muakibleri beşeriyeti yeniden ıztırablara dûçar eden kapitalist, sosyalist ve faşist sistemlerden başka birşey getirememişlerdir. Çünki hareket ve istinad noktaları beşerî fikir ve ölçüler olup materyalist (maddeci) dünya görüşlerinin zarurî neticesi olarak teavün yerine cidal; hak yerine kuvvet; iktisat yerine ihtiyaçları tezyid ve tahrik ettiklerinden beşeriyetin huzur ve saadetlerini bozdular.5- İslâm Devleti: İktidar ve hâkimiyeti milliyet ve unsuriyet, yahut içtimaî sınıflarda veya ruhban sınıfında değil; yalnız Allah'ta kabul eder. Halkı veya siyasî temsilcisi olan kişiyi yahut meclisleri, İlâhî iktidar ve hâkimiyetin tatbikçi memurları olarak kabul eder.(Zaman-ı sâbıkta revabıt-ı içtima ve levazım-ı taayyüş ve fevaid-i medeniyet o kadar tekessür ve teşa'ub etmediğinden, bazı kalil adamların fikri, devletin idaresine yarı kâfi gibi idi. Amma bu zamanda revabıt-ı içtima o kadar tekessür etmiş ve levazım-ı taayyüş o derece taaddüt etmiş ve semerat-ı medeniyet o kadar tefennün etmiş ki, ancak yalnız kalb-i millet hükmünde olan meclis-i meb'usan ve fikr-i ümmet makamında olan meşveret-i Şer'î ve seyf ve kuvvet-i medeniyet menzilinde bulunan hürriyet-i efkâr o devleti taşıyabilir ve idare ve terbiye edebilir. R.N.)
devlet ::: (a. i. c. : düvel) : 1) bir hükümet idaresinde teşkilâtlandırılmış olan siyâsî topluluk.
devlet-i aliyye ::: Osmanlı İmparatorluğu.
devlet-i ezelî ::: başlangıcı bilinmiyen devlet. 2) büyük saadet, zenginlik. 3) baht, talih, kut. 4) büyük rütbe, mevki.
devlet-i şehâdet ::: şehitlik devleti, şehitlerin âhiretteki en büyük saadeti.
devlet ü ikbâl ::: ululuk ve iyi talih.
devlet ::: ülkeyi yönetmek için örgütlenmiş siyasî topluluk.
Devlet :::
- Toprak bütünlüğüne bağlı olarak siyasal bakımdan örgütlenmiş millet veya milletler topluluğunun oluşturduğu tüzel varlık.
- Büyüklük, mevki.
- Mutluluk
Örnek: Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi / Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi. Muhibbî - Talih.
- Devletin yönetim organları
- Sınırları belirli bir yurt ve türe düzeni içinde, ülküdeş insanların topluca ve kamu yararını sağlamak amacıyle örgütlenerek kurdukları ve benzeri topluluklarca bağımsız ve siyasal kişiliği tanınmış birlik.
devlet ::: devlet , talih
devlet ::: devlet
devlet ::: talih
devlet ::: mevki
devlet ::: mevki, mutluluk, talih, ülke
DEVLET :::