ders ~ درس
Redhouse Sözlüğü - ders ~ درس maddesi. Sayfa: 896 - Sira: 7
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü ders - درس ingilizce anlamı, درس - ders osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte درس - ders kelimesi nasıl geçiyor. ders osmanlıca nasıl yazılır. ders nedir, ders ne demek arapca yazılışı.
درس means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language درس. درس attoman turkish I mean, درس What is the meaning of the word, what does it mean in turkish درس, Ottoman Turkish English Dictionary
درس ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ درس تعني باللغة الإنجليزية. درس ماذا يعني في اللغة العثمانية. درس ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية درس
درس چه کلمات انگلیسی چیست؟ درس به معنای انگلیسی. درس چه در زبان عثمانی بود. درس به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت درس
ders ~ درس güncel sözlüklerde anlamı:
DERS ::: Tenbih, tâlimat, vazife. Bir şeyi öğrenmek için muallim veya o işi iyi bilen birisinden azar azar alınan vazife. * Akıl.
ders ::: (a. i. c. : dürûs) : 1) bir şeyi öğrenmek için öğretmenden azar azar alınan vazîfe. 2) tenbih, telkin; tâlîmat, direktif. 3) akıl. Sana kim ders verdi : sana kim akıl verdi.
ders-i âmm ::: [evvelce] talebeye, medreseliye ve herkese ders vermiye yetkili bulunan kimse, cami hocası.
ders-i ibret ::: (ibret dersi) : göz açacak şey, us payı.
ders vekâleti ::: [evvelce] Şeyhislâm kapısında, medrese talebesi ve bunların dersleriyle meşgul olan dâire.
Ders :::
- Öğretmenin öğrenciye belirli bir sürede verdiği bilgi
Örnek: Mektepten kaçmıyor, bazı derslerden zevk alıp saatlerce çalıştığım oluyordu. S. F. Abasıyanık - Bu bilgi aktarımı için ayrılan süre.
- Öğrencinin öğrenmek zorunda olduğu bilgi
Örnek: Bir yakınlık kurmak için derslerini soracak oluyordu. N. Cumalı - Bir olayın bellekte bıraktığı öğretici iz, öğüt, ibret
Örnek: En iyisi, kıyının verdiği şu ekoloji dersini uygulamak mı dersiniz? H. Taner - 1- Öğrencilere bir konuyu anlatmak, bir sorunu açıklamak ya da birtakım becerileri kazandırmak için yapılan kısa süreli öğretim. 2- Öğretim süresince ve kimi durumlarda öğretmenin yaptığı açıklamalar, küme tartışmaları ve alıştırmalar yoluyle öğrenilen şey. 3- Belirli bir süre üzerinde çalışılan konu. 4- Öğrencilerin, öğrenmek durumunda bulundukları bilgi, beceri ve anlayışlar.
ders ::: tenbih , talimat , vazife , bir şeyi öğrenmek için muallim veya o işi iyi bilen birisinden azar azar alınan vazife , akıl
ders ::: çimke, ibret, muhazara, öğüt
DERS :::