Çağdaş Sözlük

dal ~ دال

Redhouse Sözlüğü - dal ~ دال maddesi. Sayfa: 883 - Sira: 12

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü dal - دال ingilizce anlamı, دال - dal osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte دال - dal kelimesi nasıl geçiyor. dal osmanlıca nasıl yazılır. dal nedir, dal ne demek arapca yazılışı.

دال means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language دال. دال attoman turkish I mean, دال What is the meaning of the word, what does it mean in turkish دال, Ottoman Turkish English Dictionary

دال ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ دال تعني باللغة الإنجليزية. دال ماذا يعني في اللغة العثمانية. دال ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية دال

دال چه کلمات انگلیسی چیست؟ دال به معنای انگلیسی. دال چه در زبان عثمانی بود. دال به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت دال

dal ~ دال güncel sözlüklerde anlamı:

DAL ::: Ağacın ilk verdiği kol. * Kur'ân hattiyle yazılan () harfinin okunuşu (Ebcedi değeri dörttür.) Noktasız olduğundan "dâl-i mühmele" de denir.

DAL ::: Semiz avrat. Şişman kadın.

DAL ::: "Yaban sediri" denen bir ot.

dall ::: (a. s. delâlet'den.) : delâlet eden, gösteren, işaret eden.

Dal :::


  1. Ağacın gövdesinden ayrılan kollardan her biri
    Örnek: Cılız dallar, yeşili fersiz, tırnak kadar yapraklar! T. Buğra

  2. Kol, bölüm, branş.

  3. Canlıların bölümlenmesinde, sınıfların bir araya gelmesiyle oluşan birlik, şube.

  4. Arka, sırt.

  5. Kol.

  6. Omuz
    Örnek: Belikler dalına dökülür gelir / İnce bel üstüne sal ala gözlüm. Halk türküsü

  7. Boyun, ense.

  8. Çıplak, yalın.

  9. Zaman belirten kelimelerin başına getirildiğinde kelimenin anlamını güçlendirir.

  10. bk.Dalton

dal ::: arap alfabesinin sekizinci harfi , ağacın ilk verdiği kol , kur'an hattiyle yazılan () harfinin okunuşu (ebcedi değeri dörttür , ) noktasız olduğundan "dal-i mühmele" de denir , kur'an ve iman yolundan sapan , dalalete giden , azan , azdırıcı , sapkın , şaşkın , semiz avrat , şişman kadın , "yaban sediri" denen bir ot

dâll ::: delalet eden , delil olan

dâll ::: ‬delalet eden

dal ::: (a. ha.) 1) Osmanlı alfabesinin onuncu harfi olup

dall ::: (a. s. delâlet'den.) delâlet eden, gösteren, işaret eden.

dal ::: arka, boyun, branş, budak, çıplak, ense, ihtisas, kol, omuz, şube, yalın

DAL :::

"Yaban sediri" denen bir ot

Diğer Osmanlıca Sözlüklerde: