huy ~ خوی
Redhouse Sözlüğü - huy ~ خوی maddesi. Sayfa: 875 - Sira: 8
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü huy - خوی ingilizce anlamı, خوی - huy osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte خوی - huy kelimesi nasıl geçiyor. huy osmanlıca nasıl yazılır. huy nedir, huy ne demek arapca yazılışı.
خوی means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language خوی. خوی attoman turkish I mean, خوی What is the meaning of the word, what does it mean in turkish خوی, Ottoman Turkish English Dictionary
خوی ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ خوی تعني باللغة الإنجليزية. خوی ماذا يعني في اللغة العثمانية. خوی ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية خوی
خوی چه کلمات انگلیسی چیست؟ خوی به معنای انگلیسی. خوی چه در زبان عثمانی بود. خوی به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت خوی
huy ~ خوی güncel sözlüklerde anlamı:
HUY ::: Boş ve hâli olmak.
HUY ::: f. Mizac, tabiat, ahlâk, âdet. * Ter.
huy ::: insandaki yerleşmiş özellik.
HUY ::: İbâdetleri az olan bir kul, iyi huyu ile kıyâmette yüksek derecelere kavuşur. Bir kulun ibâdetleri çok olsa da, kötü huyu, onu Cehennem'in dibine götürür; bâzen küfre götürür. (Hadîs-i şerîf-Berîka)
İy huyları tamamlamak, yerleştirmek için gönderildim. (Hadîs-i şerîf-Berîka)
Sıcak su buzu erittiği gibi, iyi huy da hatâları eritir. Sirke balı bozduğu gibi, kötü huy, hayrâtı ve hasenâtı (iyilikleri) yok eder. (Hadîs-i şerîf-Berîka)
Ey oğlum! Kötü huydan, gönül dağınıklığından sakın, sabırsız olma. Yoksa arkadaş bulamazsın. İşini severek yap, sıkıntılara katlan. Bütün insanlara karşı iyi huylu ol. Çünkü insanlara karşı iyi huylu olan ve onlara güler yüz göstereni herkes sever. (Lokman Hakîm)
Muhammed aleyhisselâm, gâyet güzel huylu, güzel yüzlü, kibâr tavırlı ve çok dürüst bir zât idi. Dâimâ hiddet ve şiddetten kaçmış, hiçbir zaman zulüm yapmamıştır. Müslümanların dâimâ iyi huylu, güler yüzlü olmasını istemiş, Cennet'e iyi huy ve sabır ile gidileceğini bildirmiştir. (Muhammed Rebhâmî)
Huy :::
- İnsanın yaradılış ve ruh özelliklerinin bütünü, mizaç, tabiat
Örnek: Can çıktıktan sonra da huy, adamı kolay kolay terk etmiyor. R. N. Güntekin - İçgüdü durumunu almış alışkanlık.
- İçgüdü durumuna dönüşen alışkı, bk. yaradılış.
hûy ::: huy
huy ::: insandaki yerleşmiş özellik , boş ve hali olmak , mizac , tabiat , ahlak , adet , ter
hûy ::: huy
Huy ::: Tekrarlanan hareketlerin yerleştiği davranış.
huy ::: damar, doğa, hasiyet, haslet, mizaç, seciye, tabiat, tıynet, yaradılış
HUY :::