Çağdaş Sözlük

hızane ~ خزانه

Redhouse Sözlüğü - hızane ~ خزانه maddesi. Sayfa: 845 - Sira: 3

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü hızane - خزانه ingilizce anlamı, خزانه - hızane osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte خزانه - hızane kelimesi nasıl geçiyor. hızane osmanlıca nasıl yazılır. hızane nedir, hızane ne demek arapca yazılışı.

خزانه means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language خزانه. خزانه attoman turkish I mean, خزانه What is the meaning of the word, what does it mean in turkish خزانه, Ottoman Turkish English Dictionary

خزانه ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ خزانه تعني باللغة الإنجليزية. خزانه ماذا يعني في اللغة العثمانية. خزانه ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية خزانه

خزانه چه کلمات انگلیسی چیست؟ خزانه به معنای انگلیسی. خزانه چه در زبان عثمانی بود. خزانه به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت خزانه

hızane ~ خزانه güncel sözlüklerde anlamı:

HIZANE ::: Bir şeyi bir şeye ilâve etmek. * Fık: Hak ve salâhiyeti haiz olan kimsenin belirli müddet zarfında çocuğunu besleyip büyütmek ve terbiye etmek üzere yanında bulundurması. * Bir şeyi kucağına almak.

hazine ::: (a. i.) : (bkz. : hizâne).

hazîn ::: (a. s. hüzn'den.) : 1) hüzünlü, mahzun olarak, kederli, gamlı. Kalbi hazîn : tasalı gönül. 2) hüzün verici, (bkz. : müte-essif).

hizâne ::: (a. i. c. : hazâin) : 1) hazne, hazîne. 2) kalb, gönül. 3) hazinedarlık.

hizâne ::: hazine

hızane ::: bir şeyi bir şeye ilave etmek , fık: hak ve salahiyeti haiz olan kimsenin belirli müddet zarfında çocuğunu besleyip büyütmek ve terbiye etmek üzere yanında bulundurması , bir şeyi kucağına almak

hizâne ::: ‬hazine

hazine ::: (a. i.) (bkz. : hizâne).

hazîn ::: (a. s. hüzn'den.) 1) hüzünlü, mahzun olarak, kederli, gamlı. Kalbi hazîn : tasalı gönül. 2) hüzün verici, (bkz. : müte-essif).

hizâne ::: (a. i. c. : hazâin) 1) hazne, hazîne. 2) kalb, gönül. 3) hazinedarlık.

HIZANE :::

Bir şeyi bir şeye ilâve etmek. * Fık: Hak ve salâhiyeti haiz olan kimsenin belirli müddet zarfında çocuğunu besleyip büyütmek ve terbiye etmek üzere yanında bulundurması. * Bir şeyi kucağına almak