harem ~ خرم
Redhouse Sözlüğü - harem ~ خرم maddesi. Sayfa: 841 - Sira: 24
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü harem - خرم ingilizce anlamı, خرم - harem osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte خرم - harem kelimesi nasıl geçiyor. harem osmanlıca nasıl yazılır. harem nedir, harem ne demek arapca yazılışı.
خرم means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language خرم. خرم attoman turkish I mean, خرم What is the meaning of the word, what does it mean in turkish خرم, Ottoman Turkish English Dictionary
خرم ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ خرم تعني باللغة الإنجليزية. خرم ماذا يعني في اللغة العثمانية. خرم ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية خرم
خرم چه کلمات انگلیسی چیست؟ خرم به معنای انگلیسی. خرم چه در زبان عثمانی بود. خرم به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت خرم
harem ~ خرم güncel sözlüklerde anlamı:
HAREM ::: Herkesin girmesine müsaade edilmeyen yer. Kadınlara mahsus oda. (Misafirlere ve erkeklerin girmesine müsaade edilen yere de"selâmlık" denir.)(Tesettür kadınlar için fıtrîdir ve fıtratları iktiza ediyor. Çünkü, kadınlar hilkaten zaife ve nâzik olduklarından kendilerini ve hayatından ziyade sevdiği yavrularını himaye edecek bir erkeğin himaye ve yardımına muhtaç bulunduğundan; kendini sevdirmek ve nefret ettirmemek ve istiskale mâruz kalmamak için fıtrî bir meyli var. L.)
harem ::: (a. i.) : 1) herkesin girmesine müsâade edilmiyen, saygıdeğer ve kutsal yer. 2) Hac zamanında ihrama girilen yerden îtibâren Kabe'ye doğru olan kısım, [aksi "Hill" dir]. Şeyh-ül-harem : Medîne şehri ve civarının muhafızı [Osmanlı İmparatorluğunda].
Harem-i Şerif ::: Kabe ve civarı. 3) [evvelce] büyük İslâm konaklarında bulunan kadınlar dâiresi.
harem-i hümâyûn ::: pâdişâh sarayında kadınlar dâiresi. 4) nikâhlı kadın, zevce, (bkz. : haille).
harem-i yâr ::: sevgilinin haremi, odası.
harem ::: (a. i.) : ed. "mefâilün"den meyi atarak "fâilün" kelimesini "mef'ûlün" e çevirme, (bkz. : ahrem).
hurrem ::: (f. s.) : 1) güleryüzlü, gönül açan; taze. 2) g. s. bir yazı sitili.
harem ::: herkesin giremeyeceği yer, aile, eş.
HAREM ::: Hac için, ömre için, ticâret için veya herhangi bir şey için uzaktan gelenlerin Mîkat (ihrâma girilen yer) denilen yerleri ihrâmsız (iki parçadan meydana gelen dikişsiz elbiseyi giymeden) geçerek Harem'e girmeleri harâmdır. Mîkat'tan geçerken bir iş için Hill'de (Mîkat yeri ile Harem sınırı arasındaki yerde) kalmağı niyet edenlerin ve Hill'de oturanların hacdan başka niyetle Harem'e girmeleri câizdir. (İbn-i Âbidîn)
İhrâma giren kimseye bâzı şeyler yasak olur. Meselâ karadaki av hayvanlarını öldürmesi, dikilmiş elbise giymesi, bir yerini traş etmesi, kavga ve münâkaşa etmesi, tırnak kesmesi, Harem'de kendiliğinden biten ot ve ağaçları koparması ve kesmesi harâm olur. Bunları bilerek veya bilmeyerek unutarak yapanlara kurban, sadaka cezâları vâcib olur. (Muhammed Mevkûfâtî)
2. Müslümanların evlerinde, saray, konak ve benzeri yerlerde sâdece kadınların oturması için ayrılmış oda, dâire. Bu oda veya dâireye haremlik de denir.
Müslümanların evleri iki kısımdır. Harem (haremlik) ile selâmlık. Harem kısmı yalnız kadınlara âittir. Buraya hiçbir erkek giremez. Evin erkeği veya mahrem (evlenilmesi harâm olan) erkeklerden birisi gireceği zaman mutlaka evin hanımının haberi olur. (Mustafa Sabri Efendi)
3. Zevce, hanım.
Harem :::
- Saray ve konaklarda kadınlara ayrılan bölüm, selamlık karşıtı
Örnek: Harem, ihtiyar hatunların bembeyaz patiska sedirli küçük köşe odalarında kalmıştı. F. R. Atay - Bu bölümde oturan kadınların hepsi.
- Karı, eş
Örnek: ... gelen doktormuş, bizim doktor Hüsnü Bey... Haremim hastalanmış da. R. H. Karay - (Mimarlık) Müslüman ölkelerde yalnız kadınlara ayrılan ve yabancı erkeklerin girmesi yasak olan bölüm.
harem ::: eş , herkesin giremeyeceği yer , harem
harem ::: harem
harem ::: herkesin giremeyeceği yer
harem ::: (a. i.) 1) herkesin girmesine müsâade edilmiyen, saygıdeğer ve kutsal yer. 2) Hac zamanında ihrama girilen yerden îtibâren Kabe'ye doğru olan kısım, [aksi
harem ::: (a. i.) ed.
hurrem ::: (f. s.) 1) güleryüzlü, gönül açan; taze. 2) g. s. bir yazı sitili.
harem ::: eş, karı
HAREM :::