hakem ~ حكم
Redhouse Sözlüğü - hakem ~ حكم maddesi. Sayfa: 797 - Sira: 8
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü hakem - حكم ingilizce anlamı, حكم - hakem osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte حكم - hakem kelimesi nasıl geçiyor. hakem osmanlıca nasıl yazılır. hakem nedir, hakem ne demek arapca yazılışı.
حكم means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language حكم. حكم attoman turkish I mean, حكم What is the meaning of the word, what does it mean in turkish حكم, Ottoman Turkish English Dictionary
حكم ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ حكم تعني باللغة الإنجليزية. حكم ماذا يعني في اللغة العثمانية. حكم ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية حكم
حكم چه کلمات انگلیسی چیست؟ حكم به معنای انگلیسی. حكم چه در زبان عثمانی بود. حكم به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت حكم
hakem ~ حكم güncel sözlüklerde anlamı:
HAKEM ::: İki tarafın anlaşmak üzere hükmüne rıza göstermek için seçtikleri kimse. Haklı ve haksızın ayrılmasında aracılık eden.
hakem ::: (a. i.) : 1) iki hasım tarafın, aralarındaki anlaşmazlığı halletmek üzere, hâkim olarak seçtikleri kimse. 2) futbol, güreş, boks ve şâir spor oyunlarını başından sonuna kadar idare eden kimse.
hikem ::: (a. i. hikmet'in c.) : hikmetler.
hükm ::: (a. i. c. : ahkâm) : hüküm, emir, * komuta.
hükm-i Sdil ::: huk. adalet üzere verilmiş hüküm.
hükm-i gıyabî ::: huk. iki taraftan biri hazır olmadığı halde verilen hüküm.
hükm-i Karakuşî ::: (Karakuş hükmü) : mantığa uymıyan, hesaba kitaba gelmlyen hüküm.
hükm-i kaza ::: (kazanın hükmü) : her hususta Allah tarafından evvelce verilmiş olan hüküm.
hükm-i nizamî ::: serî hükümler, hâricinde kalan İşler İçin nizamiye mahkemelerince verilmiş hüküm.
hükm-i şer'î ::: şerîat îcâblarına göre verilmiş hüküm.
hükm-i ümmehât ::: fels. fr. matriarcat.
hükm-i vicahi ::: huk. iki taraf veya vekilleri hazır oldukları halde verilen hüküm.
hükm-i vicdanî ::: vicdana âit hüküm.
hükm-i zımnî ::: huk. [eskiden] zımnen vâki olan hüküm, [bir kimse diğer bir kimse aleyhine : "benim fifân şahıs zimmetinde sabit olacak şu kadar kuruş alacağıma onun emriyle kefil olmuş idin" diye dâva ve o kimse kefaleti ikrar ve borcu inkâr etmekle müddei, borcu ispat ederek hâkim dahî hükmetse bu hüküm kefil aleyhine sarahaten ve asil gaip aleyhine zımnen hükmolur].
Hakem ::: haklı ile haksızı ayıran Allah.
Hakem :::
- Tarafların aralarındaki anlaşmazlığı çözmek için yetkili olarak seçtikleri ve üzerinde anlaştıkları kişi.
- Belirli bir konudan iyi anlayan kimse.
- Seçme ve karar verme yetkisi bulunan kimse.
- Karşılaşmaları, yarışmaları kurallara uygun ve yansız olarak yöneten kimse
Örnek: Hakem, üçüncü defa tekrar ederse güreşe son vereceğini ilan etti. H. E. Adıvar
hakem ::: hakem
hikem ::: hikmetler
hükm ::: hüküm , emir , yargı
hüküm ::: yargı , karar
hakem ::: hakem
hikem ::: hikmetler
hükm ::: hüküm
hükm ::: emir
hükm ::: kesin karar
hakem ::: (a. i.) 1) iki hasım tarafın, aralarındaki anlaşmazlığı halletmek üzere, hâkim olarak seçtikleri kimse. 2) futbol, güreş, boks ve şâir spor oyunlarını başından sonuna kadar idare eden kimse.
hikem ::: (a. i. hikmet'in c.) hikmetler.
Hakem ::: Tarafların aralarındaki anlaşmazlığı çözmek için yetkili olarak seçtikleri ve üzerinde anlaştıkları kişi, yargıcı
HAKEM :::