Çağdaş Sözlük

ciddi ~ جدی

Redhouse Sözlüğü - ciddi ~ جدی maddesi. Sayfa: 649 - Sira: 8

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü ciddi - جدی ingilizce anlamı, جدی - ciddi osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte جدی - ciddi kelimesi nasıl geçiyor. ciddi osmanlıca nasıl yazılır. ciddi nedir, ciddi ne demek arapca yazılışı.

جدی means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language جدی. جدی attoman turkish I mean, جدی What is the meaning of the word, what does it mean in turkish جدی, Ottoman Turkish English Dictionary

جدی ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ جدی تعني باللغة الإنجليزية. جدی ماذا يعني في اللغة العثمانية. جدی ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية جدی

جدی چه کلمات انگلیسی چیست؟ جدی به معنای انگلیسی. جدی چه در زبان عثمانی بود. جدی به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت جدی

ciddi ~ جدی güncel sözlüklerde anlamı:

CiDDi ::: Gerçek. Hakikat. * Ağırbaşlı, hâlleri sakin olan kişi. * Mühim.

Ciddi :::


  1. Şaka olmayan, gerçek
    Örnek: Kısa zamanda yarı şaka, yarı ciddi tenkit edecek kadar yakınlaşmışlardı. T. Buğra

  2. Ağırbaşlı
    Örnek: Ben onu pek ciddi bir genç olarak tanırım. H. R. Gürpınar

  3. Titizlik gösterilen, önem verilen
    Örnek: Bu dönemde yazara konu üzerinde vukuf, ciddi incelemeler şart koşulur. H. Taner

  4. Tehlikeli, endişe veren, ağır, vahim
    Örnek: Hastalığımızın oldukça ciddi olduğuna işaret etmekten kendimizi alamadık. B. Felek

  5. Eğlendirme amacı gütmeyen.

  6. Gülmeyen
    Örnek: O ciddi bir tavırla mühim bir şey anlatmaya hazırlanmış gibiydi. Y. K. Karaosmanoğlu

  7. Güvenilir, sağlam, önemli
    Örnek: Ciddi bir gazetede genç bir muharririn şu sözleri beni hâlâ düşündürüyor. O. S. Orhon

  8. Önem vererek, gerçek olarak.

ciddî ::: ağırbaşlı , gerçek , önemli

cedî ::: oğlak , oğlak burcu

cedî ::: ‬oğlak

cedî ::: oğlak burcu

ciddî ::: ‬ağırbaşlı

ciddî ::: önemli

ciddi ::: ağır, ağırbaşlı, gerçek, güvenilir, kritik, önemli, sağlam, salmaklı, tehlikeli
, vahim, vakur, veznin

CİDDÎ :::

Gerçek. Hakikat. * Ağırbaşlı, hâlleri sakin olan kişi. * Mühim