cebr ~ جبر
Redhouse Sözlüğü - cebr ~ جبر maddesi. Sayfa: 642 - Sira: 22
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü cebr - جبر ingilizce anlamı, جبر - cebr osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte جبر - cebr kelimesi nasıl geçiyor. cebr osmanlıca nasıl yazılır. cebr nedir, cebr ne demek arapca yazılışı.
جبر means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language جبر. جبر attoman turkish I mean, جبر What is the meaning of the word, what does it mean in turkish جبر, Ottoman Turkish English Dictionary
جبر ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ جبر تعني باللغة الإنجليزية. جبر ماذا يعني في اللغة العثمانية. جبر ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية جبر
جبر چه کلمات انگلیسی چیست؟ جبر به معنای انگلیسی. جبر چه در زبان عثمانی بود. جبر به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت جبر
cebr ~ جبر güncel sözlüklerde anlamı:
cebe-r ::: (a. i.) : insanın cüz'î irâdesini (* elincleliğini) kabul etmeyip, her hareketi bir cebir altında yaptığına inanan tarîkat ve bu tarikata inanmış olan kimse.
cebr ::: (a. i.) : 1) zor, zorlama. 2) düzeltme, tamir etme. 3) mat. cebir.
cebr-i âdr, cebr-i âlâ ::: mat. cebir bahisleri.
cebr-i hâtir ::: gönül yapma, gönül alma.
cebr-i mâfat ::: kaybedilmiş bir. şey yerine başka bir şey bulup onunla avunma.
cebr-i nefs ::: kendini zorlama, kendini zortutma.
cebr-i noksan ::: eksiği tamamlama.
cebr ve mukabele ::: mat. cebir muadelesi, * denklem, fr. equation.
cebr ::: cebir, zor, zorlama.
CEBR ::: İnsanın hiç bir irâde ve ihtiyâra sâhib olmadığını, her şeyin cebr elinde esir olduğunu ve varlığının otomatik, fakat zembereği kırık bir makina gibi olduğunu iddiâ etmek yanlıştır. (Seyyid Abdülhakîm Arvâsî)
CEBR ::: İnsanın hiç bir irâde ve ihtiyâra sâhib olmadığını, her şeyin cebr elinde esir olduğunu ve varlığının otomatik, fakat zembereği kırık bir makina gibi olduğunu iddiâ etmek yanlıştır. (Seyyid Abdülhakîm Arvâsî)
cebir ::: zorlama , zor
cebr ::: zorlama , cebir
cebr ::: zorlama
cebr ::: cebir
cebe-r ::: (a. i.) insanın cüz'î irâdesini (* elincleliğini) kabul etmeyip, her hareketi bir cebir altında yaptığına inanan tarîkat ve bu tarikata inanmış olan kimse.