cariye ~ جاريه
Redhouse Sözlüğü - cariye ~ جاريه maddesi. Sayfa: 635 - Sira: 9
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü cariye - جاريه ingilizce anlamı, جاريه - cariye osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte جاريه - cariye kelimesi nasıl geçiyor. cariye osmanlıca nasıl yazılır. cariye nedir, cariye ne demek arapca yazılışı.
جاريه means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language جاريه. جاريه attoman turkish I mean, جاريه What is the meaning of the word, what does it mean in turkish جاريه, Ottoman Turkish English Dictionary
جاريه ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ جاريه تعني باللغة الإنجليزية. جاريه ماذا يعني في اللغة العثمانية. جاريه ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية جاريه
جاريه چه کلمات انگلیسی چیست؟ جاريه به معنای انگلیسی. جاريه چه در زبان عثمانی بود. جاريه به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت جاريه
cariye ~ جاريه güncel sözlüklerde anlamı:
CARiYE ::: Geçer olan, akıcı olan. Seyreden giden. * Güneş, şems. * Gemi. * Cenab-ı Hakk'ın in'âm eylediği rızık ve nimet. * Genç ve iyi hizmet eden kadın. Muharebede İslâm düşmanlarından esir edilen kadın hizmetçi.
câriye ::: (a. i. c. : cevârî) : 1) para ile satın alınan halayık, hizmetçi kız; kız. 2) harpte esir düşmüş veya odalık olarak alınmış kız.
câriyye ::: (a. s.) : câri olan, geçer olan. Sikke-i câriyye : geçer akçe. Hesâbât-ı câriyye : karşılıklı geçen hesaplar.
câriye ::: esir kadın.
CaRiYE ::: Sizden hiç biriniz, sakın memlûküne (kölesine) kölem, câriyem diye seslenmesin. Yiğidim, oğlum, kızım desin. Onlar da size efendim, desin. (Hadîs-i şerîf-En-Nihâye)
Kölenin, câriyenin nafakasını vermek (geçimini karşılamak) efendisine farzdır. (İbn-i Âbidîn)
CaRiYE ::: Sizden hiç biriniz, sakın memlûküne (kölesine) kölem, câriyem diye seslenmesin. Yiğidim, oğlum, kızım desin. Onlar da size efendim, desin. (Hadîs-i şerîf-En-Nihâye)
Kölenin, câriyenin nafakasını vermek (geçimini karşılamak) efendisine farzdır. (İbn-i Âbidîn)
Cariye :::
- Yabancı ülkelerden kaçırılıp özgürlükten yoksun bırakılan, alınıp satılabilen, her konuda efendisinin isteklerine bağlı bulunan genç kadın, halayık
Örnek: Ben dedi, zevce ile cariye arasındaki farkı hâlâ anlamış değilim. P. Safa - bk. karavaş.
câriye ::: halayık
câriye ::: halayık
câriye ::: (a. i. c. : cevârî) 1) para ile satın alınan halayık, hizmetçi kız; kız. 2) harpte esir düşmüş veya odalık olarak alınmış kız.
câriyye ::: (a. s.) câri olan, geçer olan. Sikke-i câriyye : geçer akçe. Hesâbât-ı câriyye : karşılıklı geçen hesaplar.
cariye ::: keniz
CARİYE :::