tevcih ~ توجيه
Redhouse Sözlüğü - tevcih ~ توجيه maddesi. Sayfa: 606 - Sira: 23
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü tevcih - توجيه ingilizce anlamı, توجيه - tevcih osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte توجيه - tevcih kelimesi nasıl geçiyor. tevcih osmanlıca nasıl yazılır. tevcih nedir, tevcih ne demek arapca yazılışı.
توجيه means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language توجيه. توجيه attoman turkish I mean, توجيه What is the meaning of the word, what does it mean in turkish توجيه, Ottoman Turkish English Dictionary
توجيه ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ توجيه تعني باللغة الإنجليزية. توجيه ماذا يعني في اللغة العثمانية. توجيه ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية توجيه
توجيه چه کلمات انگلیسی چیست؟ توجيه به معنای انگلیسی. توجيه چه در زبان عثمانی بود. توجيه به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت توجيه
tevcih ~ توجيه güncel sözlüklerde anlamı:
TEVCiH ::: Döndürmek, yöneltmek. * Tefsir etmek. * Birisini bir tarafa göndermek. * Rütbe vermek. * Bir kimseye söz atmak. * Edb: İki zıd mânaya gelebilen ve birbirinin zıddı mânada söz kullanmak.
tevcih ::: (a. vech'den. c. : tevcîhât) : 1) çevirme, yöneltme, döndürme. 2) söz atma, bakma [bir kimseye-] 3) mânâ verme, yorumlama, (bkz. : tefsîr, te'vîl). 4) rütbe, mevki verme. 5) ed. iki mânâya gelebilen ve mânâca birbirinin zıddı olan kelime kullanma. Meselâ : "âb-ı hayvandır efendim artığın" mısrâındaki âb-ı hayvan, hem âb-ı hayât, hem de hayvan suyu mânâsını ifâde ettiğinden mısra'ın mânâsı : "efendim senin artığın hayvan suyudur; yânî sen hayvansın senden artan su da hayvanın içtiği bir sudur" demek olur.
tevcih ::: yöneltme.
Tevcih ::: Yöneltme,aşama, makam, mevki verme, terfi ettirme.
Tevcih :::
- Yöneltme.
- Aşama, makam, mevki verme, terfi ettirme.
tevcîh ::: yöneltme , yönlendirme
tevcih ::: yöneltme
tevcîh ::: yöneltme
tevcîh ::: yönlendirme
tevcîh ::: yorumlama
tevcîh ::: rütbe verme
tevcih ::: (a. vech'den. c. : tevcîhât) 1) çevirme, yöneltme, döndürme. 2) söz atma, bakma [bir kimseye-] 3) mânâ verme, yorumlama, (bkz. : tefsîr, te'vîl). 4) rütbe, mevki verme. 5) ed. iki mânâya gelebilen ve mânâca birbirinin zıddı olan kelime kullanma. Meselâ :
TEVCİH :::