Çağdaş Sözlük

timsal ~ تمثال

Redhouse Sözlüğü - timsal ~ تمثال maddesi. Sayfa: 592 - Sira: 7

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü timsal - تمثال ingilizce anlamı, تمثال - timsal osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte تمثال - timsal kelimesi nasıl geçiyor. timsal osmanlıca nasıl yazılır. timsal nedir, timsal ne demek arapca yazılışı.

تمثال means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language تمثال. تمثال attoman turkish I mean, تمثال What is the meaning of the word, what does it mean in turkish تمثال, Ottoman Turkish English Dictionary

تمثال ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ تمثال تعني باللغة الإنجليزية. تمثال ماذا يعني في اللغة العثمانية. تمثال ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية تمثال

تمثال چه کلمات انگلیسی چیست؟ تمثال به معنای انگلیسی. تمثال چه در زبان عثمانی بود. تمثال به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت تمثال

timsal ~ تمثال güncel sözlüklerde anlamı:

TiMSAL ::: Resim, suret, sembol, nümune. Tasvir. Bir şeyi başka bir şeye benzetmek. Heykel.(Cam, su, hava, âlem-i misal, ruh, akıl, hayal, zaman vesâire gibi, tecelli-i timsal akislere mahal ve mazhar olan çok şeyler vardır. Maddiyat-ı kesifenin timsalleri hem münfasıl, hem ölü hükmündedirler. Çünkü asıllarına gayr oldukları gibi, asıllarının hâsiyetlerinden de mahrumdurlar. Nurânilerin timsalleri ise, asıllarıyla muttasıl ve asıllarının hâsiyetlerine mâlik ve asıllarına gayr değillerdir. Binaenaleyh Cenab-ı Hak, şemsin hararetini hayat, ziyasını şuur, ziyadaki renkleri duygu gibi yapmış olsa idi, senin elindeki âyinede temessül eden şemsin timsali seninle konuşacaktı. Çünkü o timsalinde oldukça harareti, ziyası, renkleri olurdu. Hararetiyle hayat bulurdu, ziyasiyle şuurlu olurdu. Renkleri ile de duygulu olurdu. Böyle olduktan so a, seninle konuşabilirdi. Bu sırra binaendir ki, Resul-i Ekrem (A.S.M.) kendisine okunan bütün salâvat-ı şerifeye bir anda vâkıf olur. M.N.)

timsâl ::: (a. i. c. r temâsîl) : 1) suret, resim. 2) sembol.

timsâl-i mücessem ::: 1) heykel; 2) örnek.

timsâl-i kehkeşân-sâkin ::: kehkeşanda oturan sembol.

timsâl ::: sembol, model.

TiMSaL ::: Üzerinde timsâl bulunan elbise ile namaz kılmak tahrîmen mekruhtur. Cansız resimleri bulunursa, mekrûh olmaz. (İbn-i Âbidîn)

Namazda giymese de üzerinde timsâl bulunan elbise giymek her zaman mekrûhtur. (Abdülganî Nablüsî, Tahtâvî)

Timsal :::


  1. Sembol, örnek, simge
    Örnek: O günden beri ceviz, bana ulvi bir şeyin timsali gibi görünüyor. M. Ş. Esendal

timsâl ::: sembol , nümune , resim

timsâl ::: ‬resim

timsâl ::: sembol

timsal ::: simge

TİMSAL :::

Resim, suret, sembol, nümune. Tasvir. Bir şeyi başka bir şeye benzetmek. Heykel.(Cam, su, hava, âlem-i misal, ruh, akıl, hayal, zaman vesâire gibi, tecelli-i timsal akislere mahal ve mazhar olan çok şeyler vardır. Maddiyat-ı kesifenin timsalleri hem münfasıl, hem ölü hükmündedirler. Çünkü asıllarına gayr oldukları gibi, asıllarının hâsiyetlerinden de mahrumdurlar. Nurânilerin timsalleri ise, asıllarıyla muttasıl ve asıllarının hâsiyetlerine mâlik ve asıllarına gayr değillerdir. Binaenaleyh Cenab-ı Hak, şem