Çağdaş Sözlük

tekebbür ~ تكبر

Redhouse Sözlüğü - tekebbür ~ تكبر maddesi. Sayfa: 580 - Sira: 28

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü tekebbür - تكبر ingilizce anlamı, تكبر - tekebbür osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte تكبر - tekebbür kelimesi nasıl geçiyor. tekebbür osmanlıca nasıl yazılır. tekebbür nedir, tekebbür ne demek arapca yazılışı.

تكبر means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language تكبر. تكبر attoman turkish I mean, تكبر What is the meaning of the word, what does it mean in turkish تكبر, Ottoman Turkish English Dictionary

تكبر ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ تكبر تعني باللغة الإنجليزية. تكبر ماذا يعني في اللغة العثمانية. تكبر ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية تكبر

تكبر چه کلمات انگلیسی چیست؟ تكبر به معنای انگلیسی. تكبر چه در زبان عثمانی بود. تكبر به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت تكبر

tekebbür ~ تكبر güncel sözlüklerde anlamı:

TEKEBBüR ::: Kibirlenmek. Kendini büyük saymak. Nefsini büyük görmek. (Bak: Taabbüd, Tevazu')(İşte ey insan! Eğer yalnız ona abd olsan bütün mahlukat üstünde bir mevki kazanırsın. Eğer ubudiyetten istinkâf etsen, âciz mahlukata zelil bir abd olursun. Eğer enâniyetine ve iktidarına güvenip, tevekkül ve duâyı bırakıp, tekebbür ve dâvaya sapsan; o vakit iyilik ve icad cihetinde arı ve karıncadan daha aşağı, örümcek ve sinekten daha zayıf düşersin. Şer ve tahrib cihetinde dağdan daha ağır, tâundan daha muzır olursun. S.)

tekebbür ::: (a. i. kibr'den) : kibir gösterme, büyüklük satma, (bkz. : taazzum).

tekebbür ::: büyüklenme.

TEKEBBüR ::: Allahü teâlâ tevâdu' üzere olmağı bana emr eyledi. Hiçbiriniz, hiçbir kimseye tekebbür etmeyiniz. (Hadîs-i şerîf-Berîka)

Tevâdu' (alçak gönüllülük) gösteren azîz olur, yükselir. Tekebbür eden zelîl olur. (Hazret-i Ömer)

Allahü teâlâ; "Tekebbür edenleri sevmem, tevâdu' edenleri severim" buyuruyor. Âciz, elinden bir şey gelmeyen zavallı insana bunlardan hangisini yapmak yakışır?Aklı başında olan, kendini ve Rabbini tanıyan kimse, hiç tekebbür edebilir mi? İnsan aşağılığını, âcizliğini, Rabbine karşı her an izhâr etmek (göstermek) mecbûriyetindedir. Bunun için her an, her yerde aczini göstermesi, tevâdu' üzere bulunması lâzımdır. Tekebbür etmek harâmdır.Tekebbür, Allahü teâlânın bir sıfatıdır. Kibir ve kibriyâ sıfatı, O'na mahsustur. İnsan nefsini ne kadar aşağılarsa, Allah indinde kıymeti o kadar artar. Kendine kıymet verenin, Allahü teâlâ indinde kıymeti olmaz. (Muhammed Hâdimî)

Mal, evlâd, mevki ve rütbe ile tekebbür etmek insana hiç yakışmaz. Çünkü bunlar, kendinde bulunan üstünlükler değildir. Gelip geçen, kendinde kalmayan, insandan çabuk ayrılan şeylerdir. (M. Hâdimî)

Ensârdan (Medîneli müslümanlardan) bir genci Cehennem korkusu yakaladı. Hattâ bu korkudan sokağa bile çıkamaz oldu. Peygamber efendimiz bu gencin ziyâretine gitti ve genci kucakladı. Daha sonra bu genç vefât etti. Peygamber efendimiz buyurdu ki: "Bunun techîz ve tekfînine bakın. Zîrâ Cehennem korkusundan ödü çatlamıştır." (Hadîs-i şerîf-İhyâ)

Tekebbür :::


  1. Kibirlenme, büyüklenme, çalım, kurum.

tekebbür ::: büyüklenme , kibirlenmek , kendini büyük saymak , nefsini büyük görmek , büyüklük taslama

tekebbür ::: ‬büyüklük taslama

tekebbür ::: (a. i. kibr'den) kibir gösterme, büyüklük satma, (bkz. : taazzum).

tekebbür ::: çalım, gurur, kurum

TEKEBBÜR :::

Kibirlenmek. Kendini büyük saymak. Nefsini büyük görmek. (Bak: Taabbüd, Tevazu')(İşte ey insan! Eğer yalnız ona abd olsan bütün mahlukat üstünde bir mevki kazanırsın. Eğer ubudiyetten istinkâf etsen, âciz mahlukata zelil bir abd olursun. Eğer enâniyetine ve iktidarına güvenip, tevekkül ve duâyı bırakıp, tekebbür ve dâvaya sapsan; o vakit iyilik ve icad cihetinde arı ve karıncadan daha aşağı, örümcek ve sinekten daha zayıf düşersin. Şer ve tahrib cihetinde dağdan daha ağır, tâundan daha muzır olursun. S.)