Çağdaş Sözlük

takrir ~ تغريق

Redhouse Sözlüğü - takrir ~ تغريق maddesi. Sayfa: 566 - Sira: 32

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü takrir - تغريق ingilizce anlamı, تغريق - takrir osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte تغريق - takrir kelimesi nasıl geçiyor. takrir osmanlıca nasıl yazılır. takrir nedir, takrir ne demek arapca yazılışı.

تغريق means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language تغريق. تغريق attoman turkish I mean, تغريق What is the meaning of the word, what does it mean in turkish تغريق, Ottoman Turkish English Dictionary

تغريق ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ تغريق تعني باللغة الإنجليزية. تغريق ماذا يعني في اللغة العثمانية. تغريق ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية تغريق

تغريق چه کلمات انگلیسی چیست؟ تغريق به معنای انگلیسی. تغريق چه در زبان عثمانی بود. تغريق به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت تغريق

takrir ~ تغريق güncel sözlüklerde anlamı:

TAKRiR ::: İyi ifade etmek. Bildirmek. * Ağzından anlatmak. * Yerleştirmek. Kararlaştırmak. Yerini belirtmek. * Resmî olarak yazı ile bildirmek. * Tapuda, mülkünü başkasına sattığını bildirmek. * Siyasî nota.

tagrîk ::: (a. i. gark'dan) : suda boğma,

takrîr ::: (a. i. karâr'dan. c. : takrîrât,tekarîr) : 1) yerleştirme, yerleştirilme. 2) sağlamlaştırma, sağlamlaştırılma. 3) anlatma, anlatış. 4) "önerge, resmî olarak yazı ile bildirme. 5) siyâsî nota. 6) tapuda mülkünü başkasına sattığını söyleme. 7) [eskiden] resmî dâirelerden, sâdece mühürlenmiş olarak Bâbiâliye gönderilen yazı. Hüsn-i takrîr : maksadı, açık ve güzel bir ifâde ile bildirme.

takrîr-i âlî ::: tar. sadrâzam tarafından pâdişâha yazılan yazı.

takrîr-i nebî ::: Hz. Muhammed (Aleyhisselâm)'in, ümmetinden bir söz veya iş sudûrunu görüp te nehyetmiyerek sükûtetmesi.

takrîr-i sükûn kânunu ::: 4 mart 1925 de Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından tahriklere ve tahrikçilere karşı çıkartılan bir kanun.

takrir ::: anlatma, kararlaştırma.

TAKRiR ::: Pâdişâhın huzûrunda yapılan huzur dersleri; Ramazan ayının ilk gününden başlamak ve sekiz derste sona ermek üzere, "mukarrir" adı verilen zamânın tanınmış âlimleri tarafından takrîr olunurdu. (Abdurrahmân Şeref)

Takrir :::


  1. Yerleştirme, yerleştirilme.

  2. Anlatma, anlatış, ders verme
    Örnek: Dersi kitaptan mı takip ediyorlar, yoksa takrirden mi? H. Taner

  3. Önerge.

  4. Tapu dairesinde taşınmaz malını başkasına sattığını veya ipotek ettiğini söyleme.

Takrîr ::: Önerge; anlatma; anlatış; tapuda malını sattığını veya ipotek ettiğini söyleme

takrîr ::: yerleştirme , anlatma

takrir ::: ifade etme , bildirme , anlatma , kararlaştırma , iyi ifade etmek , bildirmek , ağzından anlatmak , yerleştirmek , kararlaştırmak , yerini belirtmek , resmi olarak yazı ile bildirmek , tapuda , mülkünü başkasına sattığını bildirmek , siyasi nota

takrîr ::: ‬yerleştirme

takrîr ::: anlatma

takrîr ::: önerge

takrîr ::: sağlama

tagrîk ::: (a. i. gark'dan) suda boğma,

takrîr ::: (a. i. karâr'dan. c. : takrîrât,tekarîr) 1) yerleştirme, yerleştirilme. 2) sağlamlaştırma, sağlamlaştırılma. 3) anlatma, anlatış. 4)

Takrîr ::: Önerge; anlatma; anlatış; tapuda malını sattığını veya ipotek ettiğini söyleme

takrir ::: önerge, yerleştirme

takrir :::

takrîr : önerge; anlatma; anlatış; tapuda malını sattığını veya ipotek ettiğini söyleme

TAKRİR :::

İyi ifade etmek. Bildirmek. * Ağzından anlatmak. * Yerleştirmek. Kararlaştırmak. Yerini belirtmek. * Resmî olarak yazı ile bildirmek. * Tapuda, mülkünü başkasına sattığını bildirmek. * Siyasî nota