Çağdaş Sözlük

tasvir ~ تصوير

Redhouse Sözlüğü - tasvir ~ تصوير maddesi. Sayfa: 554 - Sira: 26

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü tasvir - تصوير ingilizce anlamı, تصوير - tasvir osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte تصوير - tasvir kelimesi nasıl geçiyor. tasvir osmanlıca nasıl yazılır. tasvir nedir, tasvir ne demek arapca yazılışı.

تصوير means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language تصوير. تصوير attoman turkish I mean, تصوير What is the meaning of the word, what does it mean in turkish تصوير, Ottoman Turkish English Dictionary

تصوير ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ تصوير تعني باللغة الإنجليزية. تصوير ماذا يعني في اللغة العثمانية. تصوير ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية تصوير

تصوير چه کلمات انگلیسی چیست؟ تصوير به معنای انگلیسی. تصوير چه در زبان عثمانی بود. تصوير به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت تصوير

tasvir ~ تصوير güncel sözlüklerde anlamı:

TASViR ::: Hiss ve mahsusata münhasır olan ifâde. * Bir şeyi söz veya yazı ile anlatmak. Resim yapmak. * Bir şeye şekil ve suret vermek. Resim. * Edb: Görebildiğimiz ve hissedebildiğimiz şeyleri bize gösterebilecek veya hariçte vücudu olmayan fakat hissedilen şeyleri duyurabilecek meleke.

tasvir ::: (a. i. sûret'den c. : tasvîrât,tesâvîr) : 1) resmini yapma. 2) resim; figür; portre, (bkz. : suret). 3) ed. yaziyle tarif etme, (bkz. : tavsif).

tasvîr-i hümâyûn ::: pâdişâhın resmi.

tasvîr-i mücessem ::: canlı resim.

tasvir ::: resmini yapma, resim, zihinde canlandırma.

TASViR ::: Hazret-i Âişe rivâyet ediyor (naklediyor): Odama, üzerinde tasvirler bulunan ince bir perde takmıştım. Resûlullah sallallahü aleyhi ve selem, seferden dönünce, perdeyi gördü ve birden rengi değişti. Daha sonra eliyle çekip çıkardı ve; "Kıyâmet günü en çok azâb görenler, Allahü teâlânın yarattığına benzeterek tasvîr yapanlardır" buyurdu. (Hadîs-i şerîf-Sahîh-i Buhârî, Sahîh-i Müslim)

Tasvîre tapınmak, onların fâide ve zarar yapacaklarına inanmak, şirk (Allahü teâlâya ortak, eş koşmak) çeşitlerinden biri olur. (Tahtâvî)

Tasvir :::


  1. Betimleme
    Örnek: Bu, Salihli sokaklarında tasvire sığmaz bir kargaşalık ve vaveyla idi. M. Ş. Esendal

  2. Betim.

  3. Resim.

  4. Gölge oyununun renkli, figürlerine verilen ad. Özellikle deve derisinden yapılanı iyi olur, ancak dana, manda, sığır derisinden de yapılır.

  5. Resim, figür.

  6. Yazıyla anlatma, betimleme.

tasvîr ::: resmetme , resim

tasvir ::: resmini yapma , resim

tasvîr ::: ‬resmetme

tasvîr ::: resim

tasvîr ::: niteleme

tasvir ::: resim

TASVİR :::

Hiss ve mahsusata münhasır olan ifâde. * Bir şeyi söz veya yazı ile anlatmak. Resim yapmak. * Bir şeye şekil ve suret vermek. Resim. * Edb: Görebildiğimiz ve hissedebildiğimiz şeyleri bize gösterebilecek veya hariçte vücudu olmayan fakat hissedilen şeyleri duyurabilecek meleke.