Çağdaş Sözlük

tasadduk ~ تصدق

Redhouse Sözlüğü - tasadduk ~ تصدق maddesi. Sayfa: 552 - Sira: 31

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü tasadduk - تصدق ingilizce anlamı, تصدق - tasadduk osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte تصدق - tasadduk kelimesi nasıl geçiyor. tasadduk osmanlıca nasıl yazılır. tasadduk nedir, tasadduk ne demek arapca yazılışı.

تصدق means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language تصدق. تصدق attoman turkish I mean, تصدق What is the meaning of the word, what does it mean in turkish تصدق, Ottoman Turkish English Dictionary

تصدق ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ تصدق تعني باللغة الإنجليزية. تصدق ماذا يعني في اللغة العثمانية. تصدق ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية تصدق

تصدق چه کلمات انگلیسی چیست؟ تصدق به معنای انگلیسی. تصدق چه در زبان عثمانی بود. تصدق به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت تصدق

tasadduk ~ تصدق güncel sözlüklerde anlamı:

TASADDUK ::: Sadaka vermek. Allah rızası için fakirlere ve ihtiyacı olanlara, para veyahut ihtiyaca göre herhangi bir şey vermek. * Sadık ve gerçek olduğu tahakkuk etmek, meydana çıkmak.(İlmi olan kimse ilminden, malı olan kimse malından tasadduk etsin.) (Hadis meâli)

tasadduk ::: (a. i. sadk'dan. c. : ta-sacfdukatt) : sadaka olarak verme, verilme.

tasadduk ::: sadaka verme.

TASADDUK ::: İnsanlar tasadduk ettiği şeyi, Allah rızâsı için verirse, Hak teâlâ hazretlerine verilmiş gibi sayılır ki, mukâbilinde (karşılığında) bin sevâb (pekçok sevab) alır. (Hadîs-i şerîf-Ey Oğul İlmihâli)

Ödünç vermek, tasadduk etmekten on sekiz derece daha fazîletlidir. (Hadîs-i şerîf-Ey Oğul İlmihâli)

Tasadduk etmek nâfile ibâdettir. Zekât vermek, borç ödemek ve birinin hakkını iâde etmek ise, farzdır. (Süleymân bin Cezâ)

tasadduk ::: sadaka verme , sadaka vermek

tasadduk ::: (a. i. sadk'dan. c. : ta-sacfdukatt) sadaka olarak verme, verilme.

TASADDUK :::

Sadaka vermek. Allah rızası için fakirlere ve ihtiyacı olanlara, para veyahut ihtiyaca göre herhangi bir şey vermek. * Sadık ve gerçek olduğu tahakkuk etmek, meydana çıkmak.(İlmi olan kimse ilminden, malı olan kimse malından tasadduk etsin.) (Hadis meâli