Çağdaş Sözlük

tebliğ ~ تبليغ

Redhouse Sözlüğü - tebliğ ~ تبليغ maddesi. Sayfa: 489 - Sira: 30

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü tebliğ - تبليغ ingilizce anlamı, تبليغ - tebliğ osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte تبليغ - tebliğ kelimesi nasıl geçiyor. tebliğ osmanlıca nasıl yazılır. tebliğ nedir, tebliğ ne demek arapca yazılışı.

تبليغ means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language تبليغ. تبليغ attoman turkish I mean, تبليغ What is the meaning of the word, what does it mean in turkish تبليغ, Ottoman Turkish English Dictionary

تبليغ ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ تبليغ تعني باللغة الإنجليزية. تبليغ ماذا يعني في اللغة العثمانية. تبليغ ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية تبليغ

تبليغ چه کلمات انگلیسی چیست؟ تبليغ به معنای انگلیسی. تبليغ چه در زبان عثمانی بود. تبليغ به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت تبليغ

tebliğ ~ تبليغ güncel sözlüklerde anlamı:

TEBLiğ ::: Ulaştırmak. Götürmek. * Bildirmek. * Eriştirmek.

tebliğ ::: (a. bıılûğ'dan. c. : tebligat) : 1) yetiştirme, eriştirme, bitiştirme. 2) götürme; taşıma (bkz. : iblâğ). 3) sd. mübalağanın birincf derecesi, (bkz. : gulüvv, iğrâk).

tebliğ ::: ulaştırma, bildirme, ilâhî emirleri insanlara anlatma.

TEBLiğ ::: Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:

Onlar (Peygamberler) Allahü teâlânın insanlara gönderdiklerini tebliğ ederler. O'ndan korkarlar. Allah'tan başka kimseden korkmazlar. (Ahzâb sûresi: 39)

Peygamberler aleyhimüsselâm hakkında bilmemiz vâcib olan sıfatlar yedidir: 1) Emânet (güvenilir olmak), 2)Sıdk (doğruluk), 3) Teblîğ, 4) Adâlet (âdil olmak), 5) İsmet (hiç günah işlememek), 6)Fetânet (diğer insanlardan daha akıllı olmak, 7)Emn-ül-azl (peygamberlikten azl olunmamak, atılmamak). (Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî)

Peygamber efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem 632 (H.10) yılında vedâ haccı denilen son haccı yaptılar. Bu sırada vedâ hutbesini îrâd buyurdular. Hutbenin sonunda "Ey insanlar! Yarın beni sizden soracaklar, ne diyeceksiniz?!." Eshâb-ı kirâm; "Allahü teâlânın dînini tebliğ ettin. Vazîfeni yerine getirdin. Bize vasiyyet ve nasîhatte bulundun, diye şehâdet ederiz" dediler. Bunun üzerine Resûl-i ekrem sallallahü aleyhi ve sellem efendimiz, mübârek şehâdet parmağını kaldırarak cemâat üzerine çevirip indirdiler ve; Şâhid ol yâ Rab! Şâhid ol yâ Rab! Şâhid ol yâ Rab!" buyurdular. (İbn-i Hişâm)

Tebliğ ::: Bildirmek haber vermek

Tebliğ :::


  1. Bildirme, haber verme
    Örnek: Heyet reisi selamlarının size tebliğine beni memur ettiler. P. Safa

  2. Bildiri
    Örnek: İşte size tebliğde bahsettiğimiz saz şairi Âşık Mehmet, diye tıknaz adamı takdim etti. H. Taner

TEBLİĞ ::: Bildirme, duyurma, anlatma, yazılı bir emri, mahkeme yazısını ilgili şahsa teslim etme, imzasını alma. Çoğulu tebliğâtdır; duyurular, anlatmalar.

teblîğ ::: bildiri , yetiştirme

tebliğ ::: bildirme , ulaştırma

teblîğ ::: ‬bildiri

teblîğ ::: yetiştirme

tebliğ ::: (a. bıılûğ'dan. c. : tebligat) 1) yetiştirme, eriştirme, bitiştirme. 2) götürme; taşıma (bkz. : iblâğ). 3) sd. mübalağanın birincf derecesi, (bkz. : gulüvv, iğrâk).

tebliğ ::: bildiri, çıkış, maruza

TEBLİĞ :::

Ulaştırmak. Götürmek. * Bildirmek. * Eriştirmek