boğaz ~ بوغاز
Redhouse Sözlüğü - boğaz ~ بوغاز maddesi. Sayfa: 402 - Sira: 25
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü boğaz - بوغاز ingilizce anlamı, بوغاز - boğaz osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte بوغاز - boğaz kelimesi nasıl geçiyor. boğaz osmanlıca nasıl yazılır. boğaz nedir, boğaz ne demek arapca yazılışı.
بوغاز means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language بوغاز. بوغاز attoman turkish I mean, بوغاز What is the meaning of the word, what does it mean in turkish بوغاز, Ottoman Turkish English Dictionary
بوغاز ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ بوغاز تعني باللغة الإنجليزية. بوغاز ماذا يعني في اللغة العثمانية. بوغاز ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية بوغاز
بوغاز چه کلمات انگلیسی چیست؟ بوغاز به معنای انگلیسی. بوغاز چه در زبان عثمانی بود. بوغاز به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت بوغاز
boğaz ~ بوغاز güncel sözlüklerde anlamı:
Boğaz :::
- Boynun ön bölümü ve bu bölümü oluşturan organlar, imik
Örnek: Ses, ciğerlerde biriken havanın boğaza çarpması demektir. Ö. Seyfettin - Şişe, güğüm vb. kaplarda ağza yakın dar bölüm.
- İki dağ arasında dar geçit, derbent
Örnek: Yol üzerindeki derbentleri ve boğazları işgal ederek ordunun başında bunları takip ediyordu. F. F. Tülbentçi - Yedirip içirme yükümü, iaşe.
- Yiyeceği içeceği sağlanan kimse.
Örnek: Koskoca bir sultani mualliminin anası olmak! Y. Z. Ortaç - Yeme içme.
- İki kara arasındaki dar deniz.
- 1 - İki denizi birbirine bağlayan, biçimleri, uzunluk ve genişlikleri, üzerindeki akıntı düzenleri gibi özellikleriyle ayrımlı dar su geçidi; 2 - Dağlık yörelerde komşu iki koyağı birbirine bağlayan ya da genç koyakların kimi kesimlerinde görülen çok dar, dik ve kayalık yamaçlı geçitler, bkz. boyun.T. : 2 - derbent
boğaz ::: boynun ön bölümü , iki dağ arsındaki dar geçit , iki kara arasındaki dar deniz
Boğaz ::: Dil kökü ve soluk borusu (trakea9 arasında bulunan ses cihazı gırtlak
boğaz ::: gebe, kursak