Çağdaş Sözlük

boş ~ بوش

Redhouse Sözlüğü - boş ~ بوش maddesi. Sayfa: 400 - Sira: 36

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü boş - بوش ingilizce anlamı, بوش - boş osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte بوش - boş kelimesi nasıl geçiyor. boş osmanlıca nasıl yazılır. boş nedir, boş ne demek arapca yazılışı.

بوش means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language بوش. بوش attoman turkish I mean, بوش What is the meaning of the word, what does it mean in turkish بوش, Ottoman Turkish English Dictionary

بوش ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ بوش تعني باللغة الإنجليزية. بوش ماذا يعني في اللغة العثمانية. بوش ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية بوش

بوش چه کلمات انگلیسی چیست؟ بوش به معنای انگلیسی. بوش چه در زبان عثمانی بود. بوش به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت بوش

boş ~ بوش güncel sözlüklerde anlamı:

bevis ::: (f. i.) : farzetme, tahmin, oranlama.

Bevş ::: (f. i.) : çalım, gösteriş, debdebe.

"); bûş ::: (f. i.) : hastalanan koyun, keçi gibi hayvanları sağaltmak için bacaklarına yapıştırılan bir çeşit laden.

Boş :::


  1. İçinde, üstünde hiç kimse veya hiçbir şey bulunmayan, dolu karşıtı
    Örnek: Yaralı kaymakamla iki emir eri de boş kalan kompartımana rahatça yerleştiler. A. Gündüz

  2. Görevlisi olmayan (iş, görev), münhal.

  3. Yapılacak işi olmayan, işsiz.

  4. Yararsız, nafile
    Örnek: Karamsar olmamak için ne kadar çırpınsak boş. R. H. Karay

  5. İşsiz bir biçimde
    Örnek: Boş oturmak, aylak durmak insanı çabuk çökertir. H. Taner

  6. Verimsiz.

  7. Anlamsız
    Örnek: Babam, kuvvetli bir darbe yemiş gibi şaşkın, boş gözlerle bakakaldı. O. Kemal

  8. Habersiz, hazırlıksız
    Örnek: Tatar dilencinin küfürlerine işte böyle boş yakalandım. O. Pamuk

bevis ::: (f. i.) farzetme, tahmin, oranlama.

Bevş ::: (f. i.) çalım, gösteriş, debdebe.

bûş ::: (f. i.) hastalanan koyun, keçi gibi hayvanları sağaltmak için bacaklarına yapıştırılan bir çeşit laden.

boş ::: abes, açık, anlamsız, bilgisiz, havai, münhal, yararsız