Çağdaş Sözlük

bende ~ بنده

Redhouse Sözlüğü - bende ~ بنده maddesi. Sayfa: 388 - Sira: 20

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü bende - بنده ingilizce anlamı, بنده - bende osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte بنده - bende kelimesi nasıl geçiyor. bende osmanlıca nasıl yazılır. bende nedir, bende ne demek arapca yazılışı.

بنده means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language بنده. بنده attoman turkish I mean, بنده What is the meaning of the word, what does it mean in turkish بنده, Ottoman Turkish English Dictionary

بنده ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ بنده تعني باللغة الإنجليزية. بنده ماذا يعني في اللغة العثمانية. بنده ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية بنده

بنده چه کلمات انگلیسی چیست؟ بنده به معنای انگلیسی. بنده چه در زبان عثمانی بود. بنده به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت بنده

bende ~ بنده güncel sözlüklerde anlamı:

BENDE ::: f. Bağlanmış olan. Köle. Esir. Hizmetçi. Hizmetkâr. Kul.

Bende ::: başından sonuna kadar aynı vezinde birçok, beyitli parçalardan meydana gelen ve kısım kısım, gazel tarzında kafiyeleri değişen manzumelerin her bir parçası, (bkz. : tercî-i bend, terkîb-i bend).

bend-i hisar ::: müz. sûz-i dil, pûselik ve sultân! yegâh makamlarından mürekkeptir. Yânî bir nevî hüseynî geciksiz ve sonunda sultânî-yegâh ilâve edilmiş hisâr-pûselik'tir. Makam, sultânî-yegâh ile yegâh perdesinde kalmaktadır. Güçlü birinci derecede sûz-i dil'in durağı ve pûselik'in güçlüsü olan hüseynî mi, ikinci derecede pûselik'in durağı ve sultânî-yegâh'ın güçlüsü olan dügâhladır. Evvelâ sûz-i dil'de uzunca bir müddet durulduktan sonra müşterek seslerden ve sûz-i dil'in durağı, aynı zamanda pûselik'in güçlüsü olan hüseynî perdesinden istifâde edilerek, sûz-i dil'in r perdesi bekarlaştırılmakta ve sonra, pûselik'in r şeddi yapılarak, sultanî yegâh icra edilmektedir. Makam umumiyetle inicidir. Donanımına sûz-i dil gibi sol ve re ba-kıyye diyezleri konulur. Pûselik için re bekar, sultânî-yegâh için de sol bekar, r bekar, si bakıyye veya küçük mücenneb bemolü, do bakıyye diyezi lâhin içinde ilâve edilir.

bende ::: (f. i. c. : bendegân) : 1) kul, köle, bağlı, (bkz. : abd).

bende-i ferman ::: ferman kölesi, emir kulu.

bende-i halka-begûş ::: kulağı halkalı köle, esir mec. itaatli.

bende-hırîde ::: satın alınmış köle. 2) îs. intisâ-beden, taraftar.

bende-niz ::: [eski nezâket dilinde] : köleniz.

bende ::: bağlı, esir, köle, hizmetçi, kul.

Bende :::


  1. Kul, köle
    Örnek: Aynı zamanda, bu has ve vefakâr bendesine mim koymuştu. Y. K. Karaosmanoğlu

  2. Ben zamirinin bulunma durumu eki almış biçimi.

bende ::: kul , köle , esir , hizmetçi

bende ::: ‬kul

bende ::: köle

bende ::: köle, kul

BENDE :::

f. Bağlanmış olan. Köle. Esir. Hizmetçi. Hizmetkâr. Kul