bedevi ~ بدوی
Redhouse Sözlüğü - bedevi ~ بدوی maddesi. Sayfa: 348 - Sira: 25
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü bedevi - بدوی ingilizce anlamı, بدوی - bedevi osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte بدوی - bedevi kelimesi nasıl geçiyor. bedevi osmanlıca nasıl yazılır. bedevi nedir, bedevi ne demek arapca yazılışı.
بدوی means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language بدوی. بدوی attoman turkish I mean, بدوی What is the meaning of the word, what does it mean in turkish بدوی, Ottoman Turkish English Dictionary
بدوی ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ بدوی تعني باللغة الإنجليزية. بدوی ماذا يعني في اللغة العثمانية. بدوی ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية بدوی
بدوی چه کلمات انگلیسی چیست؟ بدوی به معنای انگلیسی. بدوی چه در زبان عثمانی بود. بدوی به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت بدوی
bedevi ~ بدوی güncel sözlüklerde anlamı:
BEDEVi ::: Çölde yaşayan. Göçebe. Medeni olmayan ve şehir hayatı yaşamıyan. * Seyyid Ahmed-i Bedevî nâmındaki büyük bir zâtın tarikatı ve onun mensubu olan. (Bak: Ahmed-i Bedevî)
Bedevi ::: (a. i.) : 1) göçebe. 2) çölde yaşıyân.
Bedevi ::: (a. i.) : Seyyit Ahmed-ül-Bedevî tarafından kurulan tarikat. Seyyit Ali'nin oğludur. Seyyit Ali'nin babası Seyyit İbrahim, onun babası Seyyit Mehmet, Seyyit Mehmet'in babası da Seyyit Ebî Bekr'dir. 576 (1180-1179) senesinde Fas şehrinde dünyâya geldi. 675 (1276) da Mısır'da vefat ederek Tanta'daki türbesine gömüldü.
bedevî ::: göçebe, çölde yaşayan.
BEDEVi ::: Medîne-i münevvere çevresindeki Müzeyne, Cüheyne, Eslem, Eşca' kabîleleri bedevî idi. Peygamber efendimiz Hudeybiye sulhünün yapıldığı sene umre için Mekke'ye gitmeye karar verdikleri sırada, Kureyş'in herhangi bir taarruz (saldırı) ihtimâline karşı bu kabîlelerin de berâberlerinde bulunmasını istediler. Fakat bedevîler korkularından bu şerefli dâvete uymayıp özür dilediler. Bu sebeple Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen şöyle buyurdu:
(Henüz kalplerinde îmân yerleşmemiş olan Kureyş müşriklerinden korkarak) geri kalan bâzı bedevîler sana; "Mallarımız ve âilelerimiz bizi (seninle gitmekten) alıkoydu. Bu sebeple Allahü teâlâdan bizim için af ve mağfiret dileyiver" diyecekler. Onlar kalblerinde olmayan şeyi dilleriyle söylerler (Yoksa, senin kendileri için istiğfâr etmene veya etmemene aldırmazlar). (Feth sûresi: 11) (Senâullah Dehlevî, Taberî)
Bedevi :::
- Çölde, çadırda yaşayan göçebe.
- Böyle bir hayat sürdüren kimse
Örnek: Devriyeler, isyancılara silah götüren bedevileri yakalamışlar. A. İlhan - Bedevilik tarikatından olan derviş.
bedevî ::: çölde yaşayan , çöl arabı , göçebe
bedevî ::: çöl arabı
Bedevi ::: (a. i.) 1) göçebe. 2) çölde yaşıyân.
Bedevi ::: (a. i.) Seyyit Ahmed-ül-Bedevî tarafından kurulan tarikat. Seyyit Ali'nin oğludur. Seyyit Ali'nin babası Seyyit İbrahim, onun babası Seyyit Mehmet, Seyyit Mehmet'in babası da Seyyit Ebî Bekr'dir. 576 (1180-1179) senesinde Fas şehrinde dünyâya geldi. 675 (1276) da Mısır'da vefat ederek Tanta'daki türbesine gömüldü.
BEDEVÎ :::