Çağdaş Sözlük

infak ~ انفاق

Redhouse Sözlüğü - infak ~ انفاق maddesi. Sayfa: 224 - Sira: 36

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü infak - انفاق ingilizce anlamı, انفاق - infak osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte انفاق - infak kelimesi nasıl geçiyor. infak osmanlıca nasıl yazılır. infak nedir, infak ne demek arapca yazılışı.

انفاق means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language انفاق. انفاق attoman turkish I mean, انفاق What is the meaning of the word, what does it mean in turkish انفاق, Ottoman Turkish English Dictionary

انفاق ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ انفاق تعني باللغة الإنجليزية. انفاق ماذا يعني في اللغة العثمانية. انفاق ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية انفاق

انفاق چه کلمات انگلیسی چیست؟ انفاق به معنای انگلیسی. انفاق چه در زبان عثمانی بود. انفاق به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت انفاق

infak ~ انفاق güncel sözlüklerde anlamı:

iNFAK ::: Nafaka verme. Besleme. Geçindirme. * Harcayıp tüketme. * Fakir olma.

infâk ::: (a. i. nafaka'dan. c. : infâkat) : nafaka verip geçindirme, besleme.

infâk-ı muhtacın ::: muhtaç olanları, yoksulları besleme.

infâk ::: nafaka verme.

iNFaK ::: Allahü teâlâ âyet-i kerîmelerde meâlen buyurdu ki:

(Ey Resûlüm!) Onlar, hangi şeyi nafaka olarak vereceklerini sana soruyorlar. De ki: "Maldan infâk edeceğiniz şey, (öncelikle) ananın, babanın, akrabânın, yetimlerin, yoksulların, yolcunundur. Her ne hayır işlerseniz, şüphesiz Allah onu çok iyi bilen (mükâfâtını veren)dir. (Bekara sûresi: 215)

Onlar ki, (sırf) Rablerinin rızâsını isteyerek (her zorluğa) katlanırlar, namazı dosdoğru kılarlar, kendilerine verdiğimiz rızıktan gizli ve âşikâr (hayır yoluna) infâk ederler, kötülüğü de iyilikle savarlar. İşte bunlar (adı geçenler var ya), âhiret seâdeti onlar içindir. (Ra'd sûresi: 22)

Onlar ki, infâk ettikleri zaman isrâf etmezler, sıkılık (cimrilik) da yapmazlar. (Harcamalarında) bu ikisi arası orta bir yol üzerinde bulunurlar. (Furkân sûresi: 67)

Yâ Ebâ Hüreyre! Mü'minlerin büyüğü, benden sonra o kimsedir ki, Allahü teâlâ ona mal verir, o da gizli ve âşikâre Hak yoluna infâk eder ve yaptığı iyilikleri kimsenin başına kakmaz. (Hadîs-i şerîf-Kimyây-ı Seâdet)

İnfak :::


  1. Nafaka verip bir kimsenin geçimini sağlama.

infâk ::: nafaka verme , geçindirme , besleme , nafakalandırma

infâk ::: ‬geçindirme

infâk ::: nafakalandırma

İnfâk ::: Beslemek; geçindirmek; nafakalandırmak

infak :::

Nafaka verip bir kimsenin geçimini sağlama

infâk :::

beslemek; geçindirmek; nafakalandırmak

İNFAK :::

Nafaka verme. Besleme. Geçindirme. * Harcayıp tüketme. * Fakir olma