Çağdaş Sözlük

emsal ~ امثال

Redhouse Sözlüğü - emsal ~ امثال maddesi. Sayfa: 197 - Sira: 2

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü emsal - امثال ingilizce anlamı, امثال - emsal osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte امثال - emsal kelimesi nasıl geçiyor. emsal osmanlıca nasıl yazılır. emsal nedir, emsal ne demek arapca yazılışı.

امثال means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language امثال. امثال attoman turkish I mean, امثال What is the meaning of the word, what does it mean in turkish امثال, Ottoman Turkish English Dictionary

امثال ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ امثال تعني باللغة الإنجليزية. امثال ماذا يعني في اللغة العثمانية. امثال ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية امثال

امثال چه کلمات انگلیسی چیست؟ امثال به معنای انگلیسی. امثال چه در زبان عثمانی بود. امثال به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت امثال

emsal ~ امثال güncel sözlüklerde anlamı:

EMSAL ::: (Misâl. C.) Denk. Benzer. Yaşları birbiriyle aynı olanlar. * Mat: Kat sayı. * (Mesel. C.) Kıssalar, hikâyeler, romanlar, masallar, destanlar.

emsal ::: (a. i. mesel'in c.) : kıssalar, hikâyeler, destanlar. Durûb-ı emsal : darbımeseller, atalar sözü, ata sözleri.

emsal ::: (a. i. misl'in c.) : 1) nümûneler, örnekler. 2) eş, benzer. 3) eşler, benzerler. 4) mat. * katsayı, kaç misli alınacağını bildiren sayı.

emsâl-i inkisar ::: astr. jeod. havanın içinden geçen ışığın kırılma miktarı, fr. refraetion.

emsâl-i kesîre ::: bol örnekler, misâller.

emsâl ::: misaller, eşler, benzerler.

Emsal :::


  1. Benzer
    Örnek: Tarihte o ana kadar emsali görülmedik bir ticari kepazelik devri açılmıştı. E. E. Talu

  2. Yaşıt, eş, denk
    Örnek: Emsali bir üst derece maaş aldığı hâlde zavallı resim hocamız mağdur duruma düşmüş bulunuyordu. H. Taner

  3. Örnek.

  4. Kat sayı.

emsâl ::: benzerler , hikayeler , masallar , benzer , örnekler

emsâl ::: ‬hikayeler

emsâl ::: masallar

emsâl ::: ‬örnekler

emsâl ::: benzerler

emsal ::: (a. i. mesel'in c.) kıssalar, hikâyeler, destanlar. Durûb-ı emsal : darbımeseller, atalar sözü, ata sözleri.

Emsal ::: Benzer, eş, denk, "Emsal teşkil etmek" mesela, misal (örnek) kökünden gelir. anlamı (manası) başka davalara, olaylara, vukuatlara örnek, denk veya benzeri alınıp etüd taslak veya baz alınabilecek türden olabilecek herşey hukuki terim kapsamında.

emsal ::: benzer, denk, eş, numune, örnek, yaşıt

EMSAL :::

(Misâl. C.) Denk. Benzer. Yaşları birbiriyle aynı olanlar. * Mat: Kat sayı. * (Mesel. C.) Kıssalar, hikâyeler, romanlar, masallar, destanlar