Çağdaş Sözlük

aktar ~ اقطار

Redhouse Sözlüğü - aktar ~ اقطار maddesi. Sayfa: 166 - Sira: 22

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü aktar - اقطار ingilizce anlamı, اقطار - aktar osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte اقطار - aktar kelimesi nasıl geçiyor. aktar osmanlıca nasıl yazılır. aktar nedir, aktar ne demek arapca yazılışı.

اقطار means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language اقطار. اقطار attoman turkish I mean, اقطار What is the meaning of the word, what does it mean in turkish اقطار, Ottoman Turkish English Dictionary

اقطار ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ اقطار تعني باللغة الإنجليزية. اقطار ماذا يعني في اللغة العثمانية. اقطار ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية اقطار

اقطار چه کلمات انگلیسی چیست؟ اقطار به معنای انگلیسی. اقطار چه در زبان عثمانی بود. اقطار به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت اقطار

aktar ~ اقطار güncel sözlüklerde anlamı:

AKTAR ::: (Kutr. C.) Kuturlar. Çaplar. Dâirenin merkezinden geçen doğru hatlar. * Her taraf. * Güzel kokulu yağlar vesaire satan adam. Güzel kokular tâciri. * Ecza, ilâç satan adam. * Mahalle aralarında bazı baharatla iğne, iplik vesaire satan satıcı.

aktâr ::: (a. i. kutr'un c.) : taraflar, yanlar.

iktâr ::: (a. i.) : inbikten çekme, çekilme, (bkz. : taktir).

ıktâr ::: (a. i.) : damlatma, damlatılma.

aktâr ::: her yer.

Aktar :::


  1. Baharat veya güzel kokular satan kimse.

  2. Baharat veya güzel kokular satan kimse dükkân.

  3. İğne, iplik, baharat, zarf, kâğıt, tütün vb. satan kimse.

  4. İğne, iplik, baharat, zarf, kâğıt, tütün vb. satan dükkân.

aktâr ::: her taraf , her yer , taraflar , yöreler

aktar ::: baharatçı , kuturlar , çaplar , dairenin merkezinden geçen doğru hatlar , her taraf , güzel kokulu yağlar vesaire satan adam , güzel kokular taciri , ecza , ilaç satan adam , mahalle aralarında bazı baharatla iğne , iplik vesaire satan satıcı

aktâr ::: ‬taraflar

aktâr ::: yöreler

aktâr ::: (a. i. kutr'un c.) taraflar, yanlar.

iktâr ::: (a. i.) inbikten çekme, çekilme, (bkz. : taktir).

ıktâr ::: (a. i.) damlatma, damlatılma.

AKTAR :::

(Kutr. C.) Kuturlar. Çaplar. Dâirenin merkezinden geçen doğru hatlar. * Her taraf. * Güzel kokulu yağlar vesaire satan adam. Güzel kokular tâciri. * Ecza, ilâç satan adam. * Mahalle aralarında bazı baharatla iğne, iplik vesaire satan satıcı