esir ~ اسير
Redhouse Sözlüğü - esir ~ اسير maddesi. Sayfa: 116 - Sira: 40
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü esir - اسير ingilizce anlamı, اسير - esir osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte اسير - esir kelimesi nasıl geçiyor. esir osmanlıca nasıl yazılır. esir nedir, esir ne demek arapca yazılışı.
اسير means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language اسير. اسير attoman turkish I mean, اسير What is the meaning of the word, what does it mean in turkish اسير, Ottoman Turkish English Dictionary
اسير ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ اسير تعني باللغة الإنجليزية. اسير ماذا يعني في اللغة العثمانية. اسير ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية اسير
اسير چه کلمات انگلیسی چیست؟ اسير به معنای انگلیسی. اسير چه در زبان عثمانی بود. اسير به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت اسير
esir ~ اسير güncel sözlüklerde anlamı:
ESiR ::: Birbirine yakın olmak, mütekarib.
ESiR ::: Bütün kâinatta bulunan ve her tarafı kaplamış olan lâtif madde. Elektrik, ışık ve hararetin yayılmasına vasıtalık eden madde. Görülmeyen ve varlığı bütün ehl-i ilimce kabul edilen lâtif, rakik, elâstikiyeti hâiz seyyal madde.("İkisi de birbirine bitişikti, so a ayrı ettik." mânasında olan $nın ifadesine nazaran, manzume-i şemsiye ile arz, dest-i kudretin madde-i esiriyeden yoğurmuş olduğu bir hamur şeklinde imiş. Madde-i esiriye, mevcudata nazaran akıcı bir su gibi mevcudatın aralarına nüfuz etmiş bir maddedir. $ âyeti, şu madde-i esiriyeye işarettir ki, Cenab-ı Hakk'ın arşı su hükmünde olan şu esir maddesi üzerinde imiş; esir maddesi yaratıldıktan so a, Sâniin ilk icadlarının tecellisine merkez olmuştur. Yani esiri halkettikten so a, cevahir-i ferd'e kalbetmiştir. İ.İ.)
ESiR ::: Kul, köle. Harpte teslim alınan düşman. Teslim olan.
esîr ::: (a. i.) : kâinatı dolduran ve bütün cisimlere nüfûzeden, fizikcilerce, ışık, hararet ve elektrik gibi şeylere nakil vâsıtası hizmeti gördüğü farzolunan, tartısız, elâstikî ve akıcı hafif bir cisim, [kelime Rumcadan Arapçaya geçmiştir].
esîr ::: (a. s. c. : üserâ) : 1) savaşta düşman eline düşen kimse, tutsak. 2) kul, köle. 3) düşkün, vurgun.
esîr-i aşk ::: aşkın esiri, aşka tutulmuş.
esîr-i firâş ::: yatalak.
esîr-i harb ::: harp esiri.
esîr-i hizmet ::: hizmet esiri.
eslr-i sâfiyyet ::: saflık esiri.
esîr-i turra-i cânân ::: sevgilinin perçeminin esiri.
esir ::: (a. s.) : pek sevinçli.
esîr ::: alemi kaplayan incecik madde.
esir ::: savaşta teslim alınan kimse.
Esir :::
- Tutsak.
- Köle.
- Bir düşünceye veya bir kimseye körü körüne bağlı olan kimse.
- Atomlar arasındaki boşluğu ve bütün evreni doldurduğu varsayılan, ağırlığı olmayan, ısı ve ışığı ileten töz (cevher).
- Hava.
esîr ::: tutsak
esir ::: savaşta teslim alınan kimse , birbirine yakın olmak , mütekarib , bütün kainatta bulunan ve her tarafı kaplamış olan latif madde , elektrik , ışık ve hararetin yayılmasına vasıtalık eden madde , görülmeyen ve varlığı bütün ehl-i ilimce kabul edilen latif , rakik , elastikiyeti haiz seyyal madde , kul , köle , harpte teslim alınan düşman , teslim olan
esîr ::: tutsak
esîr ::: (a. i.) kâinatı dolduran ve bütün cisimlere nüfûzeden, fizikcilerce, ışık, hararet ve elektrik gibi şeylere nakil vâsıtası hizmeti gördüğü farzolunan, tartısız, elâstikî ve akıcı hafif bir cisim, [kelime Rumcadan Arapçaya geçmiştir].
esir ::: (a. s.) pek sevinçli.
esir ::: hava, köle, tutsak
ESİR :::