istiva ~ استهوا
Redhouse Sözlüğü - istiva ~ استهوا maddesi. Sayfa: 106 - Sira: 19

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü istiva - استهوا ingilizce anlamı, استهوا - istiva osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte استهوا - istiva kelimesi nasıl geçiyor. istiva osmanlıca nasıl yazılır. istiva nedir, istiva ne demek arapca yazılışı.
استهوا means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language استهوا. استهوا attoman turkish I mean, استهوا What is the meaning of the word, what does it mean in turkish استهوا, Ottoman Turkish English Dictionary
استهوا ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ استهوا تعني باللغة الإنجليزية. استهوا ماذا يعني في اللغة العثمانية. استهوا ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية استهوا
استهوا چه کلمات انگلیسی چیست؟ استهوا به معنای انگلیسی. استهوا چه در زبان عثمانی بود. استهوا به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت استهوا
istiva ~ استهوا güncel sözlüklerde anlamı:
iSTiVA ::: Müsavi oluş. Temasül. * İ'tidal, istikamet ve karar. * Kemalin sâbit olması. * Kaba kuşluk zamanı. * Yükselmek, yüksek olmak. Üstün olmak. * İstila eylemek.
istivâ ::: düzelme, güneşin tepeye gelmesi.
iSTiVa ::: Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:
Sonra Rabbiniz arş üzerine istiva etti. (A'râf sûresi: 54)
Selef-i sâlihîn, müteşâbih âyet-i kerîmelerin mânâlarını Allahü teâlâya havâle etmişlerdir. Nitekim birisi gelip, Mâlik bin Enes'e radıyallahü anh Allahü teâlânın istivâsı hakkında sorunca, başını eğdi bir müddet sonra onda ter görüldü ve: "İstivâ ma'lûmdur, bilinir. Keyfiyyeti (nasıl olduğu) meçhûldür, bilinmez. Ona îmân etmek gerekir. Ondan sormak bid'attir, dalâlettir, sapıklıktır. Zannediyorum sen bid'at ehlisin" dedi ve emrederek o şahsı oradan sürdürdü. Fakat sonra gelen Ehl-i sünnet âlimleri, zamanlarındaki bid'at fırkalarının böyle âyet-i kerîmeleri yanlış açıklamalarına cevab vermek zarûreti ortaya çıkınca böyle âyet-i kerîmeleri te'vîl etme, açıklama ihtiyâcını duydular. Dînin esaslarına uygun olarak açıkladılar. Meselâ, lugat mânâsı el demek olan yed kelimesini Allahü teâlânın kudreti, yüz mânâsına gelen vech lafzını (sözünü) Allahü teâlânın zâtı diye te'vîl ettikleri (açıkladıkları) gibi, istivâyı da Allahü teâlânın hâkimiyeti gibi uygun bir mânâ ile te'vîl ettiler, açıkladılar. Çünkü Allahü teâlâ, bir mekânda bulunmaktan, orada yerleşmekten münezzehdir, yücedir. (İbn-i Halîfe Alîvî)
İstiva :::
- Birden çok şeyin birbirine eşit ve denk olması.
istivâ ::: düzlük , eşitlik
istivâ ::: eşitlik
istivâ ::: düzlük
İSTİVA :::