Çağdaş Sözlük

ırk ~ ارق

Redhouse Sözlüğü - ırk ~ ارق maddesi. Sayfa: 70 - Sira: 8

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü ırk - ارق ingilizce anlamı, ارق - ırk osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte ارق - ırk kelimesi nasıl geçiyor. ırk osmanlıca nasıl yazılır. ırk nedir, ırk ne demek arapca yazılışı.

ارق means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language ارق. ارق attoman turkish I mean, ارق What is the meaning of the word, what does it mean in turkish ارق, Ottoman Turkish English Dictionary

ارق ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ ارق تعني باللغة الإنجليزية. ارق ماذا يعني في اللغة العثمانية. ارق ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية ارق

ارق چه کلمات انگلیسی چیست؟ ارق به معنای انگلیسی. ارق چه در زبان عثمانی بود. ارق به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت ارق

ırk ~ ارق güncel sözlüklerde anlamı:

IRK ::: Nesil. Zürriyet. Sülâle. * Soy. Kök. Damar.

arakk ::: (a. s.) : (daha, pek, en, çok) ince.

erakk ::: (a. s.) : daha (en, pek, çok) rakik, ince.

erakk-ı evrak ::: kâğıtların veya yaprakların en incesi.

erk ::: (a. i.) : hek. uykusuzluk hastalığı.

ırk ::: (a. i. c. : uruk) : 1) kök, asıl. 2) damar. 3) nesil, zürriyet, sülâle, soy.

ırk-ı ahmer ::: kızıl soy, kızıl derili.

ırk-ı asfer ::: sarı soy, sarı derili.

ırk-ı ebyaz ::: ak soy, beyaz derili.

ırk-ı esved ::: siyah soy, siyah derili.

ırk u güher ::: damar ve maya.

ırk-un-nesâ ::: hek. siyatik, [doğrusu : "arak-ün-nisâ" dır].

ırk-us-sûs ::: bot. meyan kökü.

ırk-üz-zeheb ::: bot. altın kökü denilen bir *bitkl.

ırk ::: kök, soy.

IRK ::: Ayrı soyda olan, ayrı dilde konuşan değişik kültüre sâhip, şeklî özellikleri bulunan insan topluluğu, millet.

Irkçılık yapan da, ırkçılık için savaşan da ve ırkçılık uğrunda ölen de, bizden değildir. (Hadîs-i şerîf-Ebû Dâvûd)

Hiç bozulmamış, değiştirilmemiş biricik din olan İslâm dîninin güzel ahlâkı ile bezenmiş, birbirlerini seven, yardımlaşan, çeşitli ırklardan, büyük insan topluluklarının, birleştiklerini biliyoruz. Bu topluluğu ayakta tutan temel, Hak teâlânın emrettiği çalışkanlık, adâlet, iyilik, saygı gibi din esasları idi. Osmanlı Türklerini de, Sakarya kenarından, kısa bir zamanda, Viyana kapılarına götüren kuvvet, Sultan Osman'ın ve çocuklarının sımsıkı sarıldıkları İslâm dîninin rûhu ve bedeni tekâmül ettirerek geliştiren ışıklı yolu idi. Çünkü İslâmiyet'te ırkçılık yoktur. Her müslüman kardeştir. (M. Sıddîk bin Saîd)

IRK ::: Ayrı soyda olan, ayrı dilde konuşan değişik kültüre sâhip, şeklî özellikleri bulunan insan topluluğu, millet.

Irkçılık yapan da, ırkçılık için savaşan da ve ırkçılık uğrunda ölen de, bizden değildir. (Hadîs-i şerîf-Ebû Dâvûd)

Hiç bozulmamış, değiştirilmemiş biricik din olan İslâm dîninin güzel ahlâkı ile bezenmiş, birbirlerini seven, yardımlaşan, çeşitli ırklardan, büyük insan topluluklarının, birleştiklerini biliyoruz. Bu topluluğu ayakta tutan temel, Hak teâlânın emrettiği çalışkanlık, adâlet, iyilik, saygı gibi din esasları idi. Osmanlı Türklerini de, Sakarya kenarından, kısa bir zamanda, Viyana kapılarına götüren kuvvet, Sultan Osman'ın ve çocuklarının sımsıkı sarıldıkları İslâm dîninin rûhu ve bedeni tekâmül ettirerek geliştiren ışıklı yolu idi. Çünkü İslâmiyet'te ırkçılık yoktur. Her müslüman kardeştir. (M. Sıddîk bin Saîd)

ırk ::: kök , soy , ırk , damar

ırk ::: ‬soy

ırk ::: ırk

ırk ::: damar

ırk ::: kök

arakk ::: (a. s.) (daha, pek, en, çok) ince.

erk ::: (a. i.) hek. uykusuzluk hastalığı.

ırk ::: soy

IRK :::

Nesil. Zürriyet. Sülâle. * Soy. Kök. Damar