Çağdaş Sözlük

ahiret ~ آخرت

Redhouse Sözlüğü - ahiret ~ آخرت maddesi. Sayfa: 44 - Sira: 27

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü ahiret - آخرت ingilizce anlamı, آخرت - ahiret osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte آخرت - ahiret kelimesi nasıl geçiyor. ahiret osmanlıca nasıl yazılır. ahiret nedir, ahiret ne demek arapca yazılışı.

آخرت means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language آخرت. آخرت attoman turkish I mean, آخرت What is the meaning of the word, what does it mean in turkish آخرت, Ottoman Turkish English Dictionary

آخرت ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ آخرت تعني باللغة الإنجليزية. آخرت ماذا يعني في اللغة العثمانية. آخرت ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية آخرت

آخرت چه کلمات انگلیسی چیست؟ آخرت به معنای انگلیسی. آخرت چه در زبان عثمانی بود. آخرت به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت آخرت

ahiret ~ آخرت güncel sözlüklerde anlamı:

aHiRET ::: Bu dünyadan so a gideceğimiz ebedi âlem. Âhiret, kıyamet koptuktan so a, bütün varlıkların ve insanların devamlı kalacakları yerdir. Orada ölüm yoktur, hayat sonsuzdur; dinin emirlerine bağlı olanlar için cennet; dine bağlı olmıyanlar için de cehennem vardır. Âhirete inanmayan insan müslüman olamaz. Kur'an ve peygamberi inkar etmiş olur. İnsan ölüp toprak olduktan so a onu kim diriltecek diyenlere Kur'anın pek çok cevaplarından biri meâlen şudur: "Onu ilkin kim yarattı ise, öldükten so a da yine o diriltecek." (Bak: Haşir)(Dünya dar-ül hikmet ve ahiret dar-ül kudret olduğundan; dünyada Hakîm, Mürettib, Müdebbir, Mürebbi gibi çok isimlerin iktizasıyla, dünyada icad-ı eşya, bir derece tedricî ve zaman ile olması, hikmet-i Rabbaniyenin muktezasıyla olmuş. Âhirette ise; hikmetten ziyade kudret ve rahmetin tezahürleri için maddeye ve müddete ve zamana ve beklemeye ihtiyaç bırakmadan, birden eşya inşa ediliyor. Burada bir günde ve bir senede yapılan işler, âhirette bir anda ve bir lemhada inşasına işareten Kur'an-ı Mu'ciz-ül Beyan: $ ferman eder. Ş.)(Mühim bir taraftan ehemmiyetli bir sual: Rivayette gelmiş ki, Cennette bir adama beşyüz senelik bir Cennet verilir. Bu hakikat akl-ı dünyevinin havsalasında nasıl yerleşir?Elcevap : Nasıl ki bu dünyada herkesin dünya kadar hususi ve muvakkat bir dünyası var. Ve o dünyanın direği onun hayatıdır. Ve zahiri ve batıni duygularıyla o dünyasından istifade eder. Güneş bir lâmbam, yıldızlar mumlarımdır der. Başka mahlukat ve ziruhlar bulunmaları, o adamın mâlikiyetine mani olmadıkları gibi, bilâkis onun hususî dünyasını şenlendiriyorlar, zinetlendiriyorlar. Aynen öyle de, fakat binler derece yüksek, herbir mü'min için binler kasır ve hurileri ihtiva eden has bahçesinden başka, umumi cennetten beşyüz sene genişliğinde birer hususi cenneti vardır. Derecesi nisbetinde inkişaf eden hissiyatıyla, duygularıyla cennete ve ebediyete lâyık bir surette istifade eder. Başkaların iştiraki onun mâlikiyetine ve istifadesine noksan vermedikleri gibi, kuvvet verirler. Ve hususi ve geniş cennetini zinetlendiriyorlar. Evet, bu dünyada bir adam, bir saatlik bir bahçeden ve bir günlük bir seyrangahtan ve bir aylık bir memleketten ve bir senelik bir mesiregâhta seyahatından; ağzıyla, kulağıyla, gözleriyle, zevkiyle, zâikasıyla, sâir duygularıyla istifade ettiği gibi; aynen öyle de fakat bir saatlik bir bahçeden ancak istifade eden bu fâni memleketteki kuvve-i şâmme ve kuvve-i zâika, o bâki memlekette bir senelik bahçeden aynı istifadeyi eder. Ve burada bir senelik mesiregâhtan ancak istifade edebilen bir kuvve-i bâsıra ve kuvve-i sâmia orada, beşyüz senelik mesiregâhındaki seyahattan; o haşmetli, baştan başa zinetli memlekete lâyık bir tarzda istifade eder. Her mü'min derecesine ve dünyada kazandığı sevaplar, haseneler nisbetinde inbisat ve inkişaf eden duygularıyla zevk alır, telezzüz eder, müstefid olur. L.)

âhiret ::: (a. i.) : öbür dünyâ, öteki dünyâ, (bkz. : ahret).

ahret ::: (a. i.) : (bkz. : âhiret).

âhiret ::: öbür dünya.

aHiRET ::: Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyurdu ki:

Kim de mü'min olduğu hâlde âhireti ister ve onun için gereken şekilde çalışırsa, işte onların çalışmaları makbûl olur. (İsrâ sûresi: 19)

Dünyâ için, dünyâda kalacağın kadar çalış. Âhiret için orada sonsuz kalacağına göre çalış. Allahü teâlâya, muhtaç olduğun kadar itâat et. Cehennem'e dayanabileceğin kadar günâh işle. (Hadîs-i şerîf-Eyyühel Veled)

Sizden öncekiler, âhiret işleri ile uğraşıp, sâdece artan zamanlarını dünyâ işlerine harcarlardı. Siz ise, bugün hep dünyâ işleri ile uğraşıyor, zaman kalırsa âhiret işlerini yapıyorsunuz. (Avn bin Abdullah)

Âhireti düşünmek akıllılığın alâmeti, kalbin canlılığıdır. (Ebû Süleymân Dârânî)

Bir kalbde, âhiret arzusu çoğaldıkça, dünyâ düşüncesi o kalbden kaybolur. (Ali Müzeyyen)

Allahü teâlânın bildirdiği bir âhiret günü bin dünyâ senesi kadardır. Böyle olduğu Hac sûresinde açıkça bildirilmiştir. Niçin bu kadar zaman olduğunu ancak Allahü teâlâ bilir. Çünkü âhirette, dünyâda bulunan gece, gündüz, ay ve sene yoktur. (Mektûbât-ı İmâm-ı Rabbânî)

Ahiret :::


  1. Dinî inanışa göre, insanın öldükten sonra dirilip sonsuza dek kalacağı ve Tanrı'ya hesap vereceği yer, öbür dünya.

âhiret ::: öbür dünya

ahret ::: öbür dünya , ahiret

âhiret ::: ‬öbür dünya

ahret ::: ‬öbür dünya

ahret ::: ahiret

âhiret ::: (a. i.) öbür dünyâ, öteki dünyâ, (bkz. : ahret).

ahret ::: (a. i.) (bkz. : âhiret).

ÂHİRET :::

Bu dünyadan sonra gideceğimiz ebedi âlem. Âhiret, kıyamet koptuktan sonra, bütün varlıkların ve insanların devamlı kalacakları yerdir. Orada ölüm yoktur, hayat sonsuzdur; dinin emirlerine bağlı olanlar için cennet; dine bağlı olmıyanlar için de cehennem vardır. Âhirete inanmayan insan müslüman olamaz. Kur'an ve peygamberi inkar etmiş olur. İnsan ölüp toprak olduktan sonra onu kim diriltecek diyenlere Kur'anın pek çok cevaplarından biri meâlen şudur: "Onu ilkin kim yarattı ise, öldükten sonra da yine o diri