ihsan ~ احسان
Redhouse Sözlüğü - ihsan ~ احسان maddesi. Sayfa: 38 - Sira: 20
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü ihsan - احسان ingilizce anlamı, احسان - ihsan osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte احسان - ihsan kelimesi nasıl geçiyor. ihsan osmanlıca nasıl yazılır. ihsan nedir, ihsan ne demek arapca yazılışı.
احسان means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language احسان. احسان attoman turkish I mean, احسان What is the meaning of the word, what does it mean in turkish احسان, Ottoman Turkish English Dictionary
احسان ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ احسان تعني باللغة الإنجليزية. احسان ماذا يعني في اللغة العثمانية. احسان ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية احسان
احسان چه کلمات انگلیسی چیست؟ احسان به معنای انگلیسی. احسان چه در زبان عثمانی بود. احسان به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت احسان
ihsan ~ احسان güncel sözlüklerde anlamı:
iHSAN ::: İyilik, lütuf, bağışlamak. * Sahilik etmek, cömertlik yapmak. * Allah'ı görür gibi ibadet etmek. * Güzel bilmek. Güzel eylemek.
iHSAN ::: (Hısn. dan) Sağlamlaştırmak. Tahkim etmek. * Zevcesini nâmahremden korumak. Kadın kendisini haramdan sakınmak. * Ehl-i azamet olmak.
ihsan ::: (a. i. hısn'dan.) : bir yeri sağlamlaştırma.
ihsan ::: (a. i. hasen'den. c. : ihsânât) : 1) iyilik etme. 2) bağış, bağışlama. 3) verilen, bağışlanan şey. (bkz. : atiyye). 4) lütuf, iyilik. El-ihsânü bi-t-temâm : bir şey verilince tam verilmeli; bir iyilik edilince tam edilmeli.
ihsan ale-l-ihsân ::: ihsan üstüne ihsan, katmerli bağış. 5) erkek ve kadın adı.
ihsan ::: güzelce verme, iyilik.
iHSaN ::: Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyuruyor ki:
İhsân edenlere elbette rahmetim çok yakındır. (A'râf sûresi: 55)
İnsanlara, analarına - babalarına ihsân etmelerini söyledik. (Ahkâf sûresi: 15)
İhsânın karşılığı ancak ihsândır. (Rahmân sûresi: 60)
Ananıza-babanıza ihsân ederseniz, çocuklarınız da size ihsân eder. Din kardeşinin özrünü kabûl etmeyen, Kevser havzından içmeyecektir. (Hadîs-i şerîf-Berîka)
Resûl-i ekremin o kadar iyilikleri, o kadar ihsânları vardır ki, Rum imparatorları, İran şahları, o kadar ihsân yapamazlardı. Fakat kendisi sıkıntı ile yaşamağı severdi. (İmâm-ı Rabbânî)
İhsân her yerde övülmeye değer. Bilhassa akrabâya ve komşulara olunca daha iyidir. (İmâm-ı Rabbânî)
Hamd olsun, nîmetleri bol Allah'a,
Önce, varlık nîmeti verdi bana!
İhsânlarını saymaya güç yetmez,
Güç de, her üstünlük de lâyık O'na!
(M. Sıddîk bin Saîd)
2. Allahü teâlâyı görür gibi ibâdet etmek.
İhsân, Allahü teâlâya O'nu görür gibi ibâdet etmendir. Sen O'nu görmüyor isen de, O seni hep görmektedir. (Hadîs-i şerîf-Buhârî, Müslim)
iHSaN ::: Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyuruyor ki:
İhsân edenlere elbette rahmetim çok yakındır. (A'râf sûresi: 55)
İnsanlara, analarına - babalarına ihsân etmelerini söyledik. (Ahkâf sûresi: 15)
İhsânın karşılığı ancak ihsândır. (Rahmân sûresi: 60)
Ananıza-babanıza ihsân ederseniz, çocuklarınız da size ihsân eder. Din kardeşinin özrünü kabûl etmeyen, Kevser havzından içmeyecektir. (Hadîs-i şerîf-Berîka)
Resûl-i ekremin o kadar iyilikleri, o kadar ihsânları vardır ki, Rum imparatorları, İran şahları, o kadar ihsân yapamazlardı. Fakat kendisi sıkıntı ile yaşamağı severdi. (İmâm-ı Rabbânî)
İhsân her yerde övülmeye değer. Bilhassa akrabâya ve komşulara olunca daha iyidir. (İmâm-ı Rabbânî)
Hamd olsun, nîmetleri bol Allah'a,
Önce, varlık nîmeti verdi bana!
İhsânlarını saymaya güç yetmez,
Güç de, her üstünlük de lâyık O'na!
(M. Sıddîk bin Saîd)
2. Allahü teâlâyı görür gibi ibâdet etmek.
İhsân, Allahü teâlâya O'nu görür gibi ibâdet etmendir. Sen O'nu görmüyor isen de, O seni hep görmektedir. (Hadîs-i şerîf-Buhârî, Müslim)
İhsan :::
- İyilik etme, iyi davranma.
- Bağışlama, bağışta bulunma.
- Bağışlanan şey, kayra, lütuf, inayet, atıfet
Örnek: Bu paşanın parmaklarını yakan ilk ihsan kesesi oldu. H. E. Adıvar - Karşılık beklemeden yapılan yardım, iyilik.
ihsân ::: iyilik , bağış , lütuf
ihsân ::: bağış
ihsân ::: iyilik
ihsan ::: (a. i. hısn'dan.) bir yeri sağlamlaştırma.
ihsan ::: armağan, lütuf, nimet
İHSAN :::