Çağdaş Sözlük

ifa ~ ايفا

Redhouse Sözlüğü - ifa ~ ايفا maddesi. Sayfa: 299 - Sira: 38

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü ifa - ايفا ingilizce anlamı, ايفا - ifa osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte ايفا - ifa kelimesi nasıl geçiyor. ifa osmanlıca nasıl yazılır. ifa nedir, ifa ne demek arapca yazılışı.

ايفا means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language ايفا. ايفا attoman turkish I mean, ايفا What is the meaning of the word, what does it mean in turkish ايفا, Ottoman Turkish English Dictionary

ايفا ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ ايفا تعني باللغة الإنجليزية. ايفا ماذا يعني في اللغة العثمانية. ايفا ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية ايفا

ايفا چه کلمات انگلیسی چیست؟ ايفا به معنای انگلیسی. ايفا چه در زبان عثمانی بود. ايفا به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت ايفا

ifa ~ ايفا güncel sözlüklerde anlamı:

iFA ::: Ödemek. Yerine getirmek. Söz verdiğini veya vazife bildiğini yerine getirmek. Kılmak. Yapmak.

îfâ ::: ödeme, yerine getirme.

iFa ::: Hanımının ve çocuklarının haklarını îfâ etmiyenin namazları, oruçları kabûl olmaz (Borçları ödenirse de sevâb alamazlar). (Hadîs-i şerîf-Mürşîd-ün-Nisâ)

Her sabah bir kere, "Allahümme mâ esbaha bî min ni'metin ev bi-ehadin min halkıke, fe minke vahdeke, lâ şerîke leke, fe lekel hamdü ve lekeş-şükr" demeli ve her akşam "mâ esbaha" yerine "mâ emsâ" diyerek hepsini aynen okumalıdır. Peygamberimiz sallallahü aleyhi ve sellem buyurdu ki: "Bu duâyı gündüz okuyan, o günün şükrünü, gece okuyan, o gecenin şükrünü îfâ etmiş olur." Abdestli okumak şart değildir. Her gün ve her gece okumalıdır. (İmâm-ı Rabbânî)

İfa :::


  1. Bir işi yapma, yerine getirme.

  2. Ödeme.

îfâ ::: yerine getirme , ödeme , yapma

ifa ::: ödemek , yerine getirmek , söz verdiğini veya vazife bildiğini yerine getirmek , kılmak , yapmak

îfâ ::: ‬yapma

îfâ ::: yerine getirme

îfâ ::: ödeme

İfa ::: Yerine getirme

İfa ::: Ödeme; yerine getirme; bir işi yapma; edim

ifa :::

ödeme; yerine getirme; bir işi yapma; edim

İFA :::

Ödemek. Yerine getirmek. Söz verdiğini veya vazife bildiğini yerine getirmek. Kılmak. Yapmak