icab ~ ایجاب
Redhouse Sözlüğü - icab ~ ایجاب maddesi. Sayfa: 289 - Sira: 17
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü icab - ایجاب ingilizce anlamı, ایجاب - icab osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte ایجاب - icab kelimesi nasıl geçiyor. icab osmanlıca nasıl yazılır. icab nedir, icab ne demek arapca yazılışı.
ایجاب means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language ایجاب. ایجاب attoman turkish I mean, ایجاب What is the meaning of the word, what does it mean in turkish ایجاب, Ottoman Turkish English Dictionary
ایجاب ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ ایجاب تعني باللغة الإنجليزية. ایجاب ماذا يعني في اللغة العثمانية. ایجاب ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية ایجاب
ایجاب چه کلمات انگلیسی چیست؟ ایجاب به معنای انگلیسی. ایجاب چه در زبان عثمانی بود. ایجاب به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت ایجاب
icab ~ ایجاب güncel sözlüklerde anlamı:
iCAB ::: Lâzım. Gerekli. Lüzum. Sebeb olmak. * Ist: Akitlerde ilk söylenen söz. Bir mal sahibinin müşteriye karşı, "Bu malımı sana şu kadar paraya sattım" demesidir. Müşterinin de kabul etmesine dair olan sözüne "kabul" denir. Şer'i ıstılahta buna "icâb ve kabul" denir.
îcâb ::: 1) lâzım gelme, gerek. 2) bir sözleşme, için ilk söylenen söz. 3) mant. * olumlama, "olumlu halde bulunma, fr. affirmation.
îcâb ::: lüzum, gerek.
iCaB ::: İslâmiyet; kıyâmete kadar bütün îcâbları, karşılayacak en mükemmel ve en üstün bir dindir. (Seyyid Abdülhakîm Arvâsî)
2. Teklif, bir sözleşme için alıcı veya satıcı tarafından ilk söylenen söz.
Îcâb ve kabûl, söz ile olduğu gibi, bir taraftan veya iki taraftan mektublaşma ile veya adam göndermekle de olur. (Kâşânî)
Îcâb, karşıdakinin anlayacağı bir lisan ile, sattım, hediye ettim gibi; kabûl ise, aynen kabûl ettim, râzı oldum gibi geçmiş zamân bildiren sözlerle olur. (Kâşânî)
iCaB ::: İslâmiyet; kıyâmete kadar bütün îcâbları, karşılayacak en mükemmel ve en üstün bir dindir. (Seyyid Abdülhakîm Arvâsî)
2. Teklif, bir sözleşme için alıcı veya satıcı tarafından ilk söylenen söz.
Îcâb ve kabûl, söz ile olduğu gibi, bir taraftan veya iki taraftan mektublaşma ile veya adam göndermekle de olur. (Kâşânî)
Îcâb, karşıdakinin anlayacağı bir lisan ile, sattım, hediye ettim gibi; kabûl ise, aynen kabûl ettim, râzı oldum gibi geçmiş zamân bildiren sözlerle olur. (Kâşânî)
îcâb ::: gerek , gerekme
icab ::: gerekme , lazım , gerekli , lüzum , sebeb olmak , ıst: akitlerde ilk söylenen söz , bir mal sahibinin müşteriye karşı , "bu malımı sana şu kadar paraya sattım" demesidir , müşterinin de kabul etmesine dair olan sözüne "kabul" denir , şer'i ıstılahta buna "icab ve kabul" denir
îcâb ::: gerekme
îcâb ::: gerek
İcâb ::: Gerekme; gerek; bir sözleşme için ilk söylenen söz
icab :::
İCAB :::