acil ~ اجل
Redhouse Sözlüğü - acil ~ اجل maddesi. Sayfa: 29 - Sira: 28
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü acil - اجل ingilizce anlamı, اجل - acil osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte اجل - acil kelimesi nasıl geçiyor. acil osmanlıca nasıl yazılır. acil nedir, acil ne demek arapca yazılışı.
اجل means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language اجل. اجل attoman turkish I mean, اجل What is the meaning of the word, what does it mean in turkish اجل, Ottoman Turkish English Dictionary
اجل ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ اجل تعني باللغة الإنجليزية. اجل ماذا يعني في اللغة العثمانية. اجل ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية اجل
اجل چه کلمات انگلیسی چیست؟ اجل به معنای انگلیسی. اجل چه در زبان عثمانی بود. اجل به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت اجل
acil ~ اجل güncel sözlüklerde anlamı:
ACiL ::: So aya bırakılmış. Bir vâdeye bağlı. * Ahiret.
aCiL ::: Aceleci. * Acele eden. Hemen. * Derhal. Peşin. * Çabuk. * Fık: Dünya.
âcil ::: (a. s. ecel'den. müen. "âcile") : vâdeye bağlı, vâdesi geldiğinde yapılacak olan, * ertelenmiş.
âcil ::: (a. s. acele'den.) : acele eden, acele, gecikmez.
ecel ::: (a. i. c. : âcâl) : muayyen olan vâde, ömrün sonu, hayâtın son demi.
ecel-i kaza ::: tehlikeye uğramak suretiyle, tesâdüfî olarak gelen ecel.
ecel-i mev'ûd, ecel-i' müsemmâ ::: tabiî olarak gelen ecel.
ecel-i nâ-gehân ::: ansızın gelen, ânî ölüm :
eceli ::: (a. s. celîl'den) : daha (en pek) celîl, çok büyük, en ulu.
ecell-i mahlûkât ::: (mahlûkların en üstünü) : insan.
ecl ::: (a. i.) : sebep, illet. : O ecelden : o sebepten.
icl ::: (a. i.) : hek. boyun tutukluğu, boyun ağrısı, fr. torticolis.
âcil ::: acele eden.
Acil :::
- Hemen yapılması gereken, ivedi, ivedili, evgin, müstacel.
ecel ::: hayatın sonu
ecell ::: çok büyük , ulular ulusu
âcil ::: acil , acele eden
âcil ::: acele eden
ecel ::: hayatın sonu
ecell ::: çok büyük
ecell ::: ulular ulusu
âcil ::: (a. s. ecel'den. müen.
âcil ::: (a. s. acele'den.) acele eden, acele, gecikmez.
ecl ::: (a. i.) sebep, illet. : O ecelden : o sebepten.
icl ::: (a. i.) hek. boyun tutukluğu, boyun ağrısı, fr. torticolis.
âcil ::: telesen
âcil ::: acil
âcil ::: acele
âcil ::: gecikmez
âcil ::: şimdiki
âcil ::: hazırki
âcil ::: vadeye bağlı
âcil ::: vadesi gelince yapılacak olan
âcil ::: tehire salınmış
âcil ::: ertelenmiş
âcil ::: o dünya
âcil ::: ahiret
âcîl ::: şirniyat
âcîl ::: şirni
âcîl ::: çerez
âcîl ::: tatlı
âcîl ::: lezzetli
âcîl ::: kuru meyva
âcîl ::: kuru yemiş
âcîl ::: rüşvet
acil ::: ivedi
ACİL :::
ÂCİL :::