icab ~ اجاب
Redhouse Sözlüğü - icab ~ اجاب maddesi. Sayfa: 26 - Sira: 3

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü icab - اجاب ingilizce anlamı, اجاب - icab osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte اجاب - icab kelimesi nasıl geçiyor. icab osmanlıca nasıl yazılır. icab nedir, icab ne demek arapca yazılışı.
اجاب means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language اجاب. اجاب attoman turkish I mean, اجاب What is the meaning of the word, what does it mean in turkish اجاب, Ottoman Turkish English Dictionary
اجاب ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ اجاب تعني باللغة الإنجليزية. اجاب ماذا يعني في اللغة العثمانية. اجاب ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية اجاب
اجاب چه کلمات انگلیسی چیست؟ اجاب به معنای انگلیسی. اجاب چه در زبان عثمانی بود. اجاب به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت اجاب
icab ~ اجاب güncel sözlüklerde anlamı:
iCAB ::: Lâzım. Gerekli. Lüzum. Sebeb olmak. * Ist: Akitlerde ilk söylenen söz. Bir mal sahibinin müşteriye karşı, "Bu malımı sana şu kadar paraya sattım" demesidir. Müşterinin de kabul etmesine dair olan sözüne "kabul" denir. Şer'i ıstılahta buna "icâb ve kabul" denir.
îcâb ::: 1) lâzım gelme, gerek. 2) bir sözleşme, için ilk söylenen söz. 3) mant. * olumlama, "olumlu halde bulunma, fr. affirmation.
îcâb ::: lüzum, gerek.
iCaB ::: İslâmiyet; kıyâmete kadar bütün îcâbları, karşılayacak en mükemmel ve en üstün bir dindir. (Seyyid Abdülhakîm Arvâsî)
2. Teklif, bir sözleşme için alıcı veya satıcı tarafından ilk söylenen söz.
Îcâb ve kabûl, söz ile olduğu gibi, bir taraftan veya iki taraftan mektublaşma ile veya adam göndermekle de olur. (Kâşânî)
Îcâb, karşıdakinin anlayacağı bir lisan ile, sattım, hediye ettim gibi; kabûl ise, aynen kabûl ettim, râzı oldum gibi geçmiş zamân bildiren sözlerle olur. (Kâşânî)
iCaB ::: İslâmiyet; kıyâmete kadar bütün îcâbları, karşılayacak en mükemmel ve en üstün bir dindir. (Seyyid Abdülhakîm Arvâsî)
2. Teklif, bir sözleşme için alıcı veya satıcı tarafından ilk söylenen söz.
Îcâb ve kabûl, söz ile olduğu gibi, bir taraftan veya iki taraftan mektublaşma ile veya adam göndermekle de olur. (Kâşânî)
Îcâb, karşıdakinin anlayacağı bir lisan ile, sattım, hediye ettim gibi; kabûl ise, aynen kabûl ettim, râzı oldum gibi geçmiş zamân bildiren sözlerle olur. (Kâşânî)
îcâb ::: gerek , gerekme
icab ::: gerekme , lazım , gerekli , lüzum , sebeb olmak , ıst: akitlerde ilk söylenen söz , bir mal sahibinin müşteriye karşı , "bu malımı sana şu kadar paraya sattım" demesidir , müşterinin de kabul etmesine dair olan sözüne "kabul" denir , şer'i ıstılahta buna "icab ve kabul" denir
îcâb ::: gerekme
îcâb ::: gerek
İcâb ::: Gerekme; gerek; bir sözleşme için ilk söylenen söz
icab :::
İCAB :::