icaz ~ اعجاز
Redhouse Sözlüğü - icaz ~ اعجاز maddesi. Sayfa: 141 - Sira: 31
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü icaz - اعجاز ingilizce anlamı, اعجاز - icaz osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte اعجاز - icaz kelimesi nasıl geçiyor. icaz osmanlıca nasıl yazılır. icaz nedir, icaz ne demek arapca yazılışı.
اعجاز means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language اعجاز. اعجاز attoman turkish I mean, اعجاز What is the meaning of the word, what does it mean in turkish اعجاز, Ottoman Turkish English Dictionary
اعجاز ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ اعجاز تعني باللغة الإنجليزية. اعجاز ماذا يعني في اللغة العثمانية. اعجاز ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية اعجاز
اعجاز چه کلمات انگلیسی چیست؟ اعجاز به معنای انگلیسی. اعجاز چه در زبان عثمانی بود. اعجاز به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت اعجاز
icaz ~ اعجاز güncel sözlüklerde anlamı:
iCAZ ::: (İycâz) Edb: Az söyle çok şey anlatmak. Sözü muhtasar söylemek. Çok mânaya gelen kısa cümlenin hâli. Mâruf ve müteârif olan cümleden kısa bir cümle ile maksadı ifâde san'atı.Böyle sözlere mucez, veciz veya vecize denilir.
iCAZ ::: Kadın eşarbı. Baş örtü.
îcâz ::: (a. i.) : 1) sözü kısa söyleme. 2) ed. az sözle çok mânâ anlatma.
îcâz-ı hasr ::: az sözle, çok mânâ anlatma.
îcâz-ı muhill ::: ed. sözü, mânâsı anlaşılmıyacak şekilde kısaltma.
icaz ::: (a. i.) : kadın başörtüsü.
icâz ::: az sözle çok mânâ anlatma.
îcâz ::: benzerini yapmakta insanı âciz bırakan.
iCaZ ::: Muhammed aleyhisselâm; "Bu Kur'ân, Allah kelâmıdır, inanmıyorsanız bir âyeti kadar siz de söyleyiniz. Söyleyemezsiniz" buyurdu. O kadar düşman oldukları, el ele verip uğraştıkları hâlde söyleyemediler. Kimisi Kur'ân-ı kerîmin belâgat ve îcâzını görür görmez îmân etti. Kimisi insan bunu söyleyemez diyerek ister istemez tastîk etti. (Sırrı Paşa)
Arapçayı iyi bilen kimse Kur'ân-ı kerîmin îcâzını açıkça anlar. Kâdı Bâkıllânî dedi ki: "Îcâz, hem belâgatinin yüksek olmasından hem de nazmının (lafızlarının dizilişinin) garîb olmasındandır. Yâni hiç görülmemiş bir nazm olduğu içindir. Bâzıları Kur'ân-ı kerîmin îcâzı gaybden (gelecekten) haber vermesidir dediler. Bâzı âlimlere göre Kur'ân-ı kerîmin îcâzı, çok uzun ve tekrarlı olduğu hâlde hiçbir yerinde ihtilâf yâni uygunsuzluk bulunmamasıdır dediler. (İmâm-ı Rabbânî)
iCaZ ::: Muhammed aleyhisselâm; "Bu Kur'ân, Allah kelâmıdır, inanmıyorsanız bir âyeti kadar siz de söyleyiniz. Söyleyemezsiniz" buyurdu. O kadar düşman oldukları, el ele verip uğraştıkları hâlde söyleyemediler. Kimisi Kur'ân-ı kerîmin belâgat ve îcâzını görür görmez îmân etti. Kimisi insan bunu söyleyemez diyerek ister istemez tastîk etti. (Sırrı Paşa)
Arapçayı iyi bilen kimse Kur'ân-ı kerîmin îcâzını açıkça anlar. Kâdı Bâkıllânî dedi ki: "Îcâz, hem belâgatinin yüksek olmasından hem de nazmının (lafızlarının dizilişinin) garîb olmasındandır. Yâni hiç görülmemiş bir nazm olduğu içindir. Bâzıları Kur'ân-ı kerîmin îcâzı gaybden (gelecekten) haber vermesidir dediler. Bâzı âlimlere göre Kur'ân-ı kerîmin îcâzı, çok uzun ve tekrarlı olduğu hâlde hiçbir yerinde ihtilâf yâni uygunsuzluk bulunmamasıdır dediler. (İmâm-ı Rabbânî)
İcaz ::: Bir düşünceyi çok az sözcükle özlü bir şekilde anlatmadır. Kısaltmanın anlamı güçleştirmemesine dikkat edilir. Buna icaz-ı muhil denir. Az söz yüklü anlamla ifadeye makbul icaz denir. Atasözleri, vecizeler, hikmetli sözler bu gruba girer. Makbul icaz iki türdür: Hafz yoluyla icaz: Anlama zarar vermeyecek şekilde bazı sözcükler atılır. Bu cümle çıkarılarak da yapılabilir. Sözcük çıkarmaya icaz bil-harf denir.
i'câz ::: aciz bırakma , şaşırtma
îcâz ::: veciz anlatma , özlü söyleme
icâz ::: az sözle çok mana anlatma
i’câz ::: âciz bırakma
i’câz ::: şaşırtma
îcâz ::: veciz anlatma
îcâz ::: özlü söyleme
icaz ::: (a. i.) kadın başörtüsü.
İCAZ :::