Çağdaş Sözlük

iblis ~ ابليس

Redhouse Sözlüğü - iblis ~ ابليس maddesi. Sayfa: 12 - Sira: 19

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü iblis - ابليس ingilizce anlamı, ابليس - iblis osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte ابليس - iblis kelimesi nasıl geçiyor. iblis osmanlıca nasıl yazılır. iblis nedir, iblis ne demek arapca yazılışı.

ابليس means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language ابليس. ابليس attoman turkish I mean, ابليس What is the meaning of the word, what does it mean in turkish ابليس, Ottoman Turkish English Dictionary

ابليس ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ ابليس تعني باللغة الإنجليزية. ابليس ماذا يعني في اللغة العثمانية. ابليس ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية ابليس

ابليس چه کلمات انگلیسی چیست؟ ابليس به معنای انگلیسی. ابليس چه در زبان عثمانی بود. ابليس به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت ابليس

iblis ~ ابليس güncel sözlüklerde anlamı:

iBLiS ::: İnsanları Allah yolundan çıkarmağa çalışan şeytan. (Bak: Hannas, Şeytan)

iblîs ::: (a. i c. : ebâlîs, ebâlise) : 1) şeytan. 2) s. hîlekâr.

iblis ::: şeytan.

iBLiS ::: Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyurdu ki:

Onu hâtırla ki meleklere, Âdem'e secde edin demiştik de, iblîsten başka bütün melekler hemen secde etmişlerdi. Ancak iblîs yüz çevirip, kibirlendi ve kâfirlerden oldu. (Bekara sûresi: 34)

Allahü teâlâ, iblîse; "Ben sana secde ile emr etmiş iken, seni secde etmekten alıkoyan neydi?" buyurdu. İblîs şöyle dedi: "Ben Âdem'den hayırlıyım, çünkü beni ateşten, onu çamurdan yarattın." (A'râf sûresi: 12)

Üç kimse iblîs ve iblîsin tâifesinin şerrinden korunurlar. Allahü teâlâyı gece gündüz zikr eden (hatırlayan), seherde istigfâr eden (günahlarının bağışlanmasını isteyen), Allah korkusundan dolayı ağlayan kimse. (Hadîs-i şerîf-Telbîs-ül-İblîs)

İblîs ve yardımcıları insanlara hep kötülükleri yaptırmağa çalışırlar. Bâzan iyi şeyleri yapmağı da hatırlatırlar. Fakat bunları yaparken nefiste ucb (kendini ve işlerini beğenme), riyâ (gösteriş) yaptırarak veya farzın kaçırılmasına sebeb olarak insanın günâha girmesine sebeb olur. (Abdülgafûr-i Lârî)

Tekebbür yâni kendini büyük görmek kötü huylardandır. Vaktiyle iblîs de öyle tekebbür etti. Meleklere Âdem aleyhisselâma karşı secde etmeleri emrolununca, toprağa karşı niçin secde edeyim? Ben ondan daha üstünüm. Beni ateşten, onu çamurdan yarattın diyerek Rabbine karşı geldi. İblîs ateşin alevini, latîfliğini ve ışık yaydığını görünce onu sudan ve topraktan üstün sandı. Halbuki üstünlük, kendini üstün görmekte değil tevâzû göstermektedir. (M. Hâdimî)

İblisin rahat, sevinçli oturduğunu, kimseyi aldatmakla uğraşmadığını gören bir zât; "Niçin insanları aldatmıyorsun, boş oturuyorsun?" dedikte, İblis; "Bu zamânın kötü din adamları, benim işimi çok güzel yapıyorlar, insanları aldatmak için bana iş bırakmıyorlar" demiştir. (İmâm-ı Rabbânî)

İblis :::


  1. Şeytan.

  2. Kötü, düzenci (kimse)
    Örnek: Ne iblistir o Sezai, bir ben bilirim, bir de Allah... A. İlhan

iblis ::: şeytan

iblîs ::: şeytan , hileci

iblîs ::: ‬şeytan

iblîs ::: hileci

iblîs ::: (a. i c. : ebâlîs, ebâlise) 1) şeytan. 2) s. hîlekâr.

iblis ::: şeytan

İBLİS :::

İnsanları Allah yolundan çıkarmağa çalışan şeytan. (Bak: Hannas, Şeytan