Çağdaş Sözlük

havi ~ حاوی

Redhouse Sözlüğü - havi ~ حاوی maddesi. Sayfa: 758 - Sira: 16

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü havi - حاوی ingilizce anlamı, حاوی - havi osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte حاوی - havi kelimesi nasıl geçiyor. havi osmanlıca nasıl yazılır. havi nedir, havi ne demek arapca yazılışı.

حاوی means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language حاوی. حاوی attoman turkish I mean, حاوی What is the meaning of the word, what does it mean in turkish حاوی, Ottoman Turkish English Dictionary

حاوی ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ حاوی تعني باللغة الإنجليزية. حاوی ماذا يعني في اللغة العثمانية. حاوی ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية حاوی

حاوی چه کلمات انگلیسی چیست؟ حاوی به معنای انگلیسی. حاوی چه در زبان عثمانی بود. حاوی به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت حاوی

havi ~ حاوی güncel sözlüklerde anlamı:

HAVi ::: İçine alan, ihtiva eden, kaplayan. Câmi'. * Biriktirici. * Kuşatan.

HAVi ::: Çekirge.

Hâvî ::: (a. s.) : 1) ihtiva eden, içine alan, şâmil, kaplıyan, toplıyan. (bkz. : cami'). 2) müz. Türk müziğinin büyük uşullerindendir. 64 zamanlı ve 48 darblıdır. 64 zamanlı yegâne ölçü olan hâvî'nin 64/2 lik "ağır hâvî" mertebesi de kullanılmıştır. Bu usul ile peşrev ve besteler ölçülmüştür. Hâvî, 16 uzun ("2" kıymetinde) ve 32 kısa ("1" kıymetinde) zamanı teşkîl eden, sırasiyle 2 sofyan, 2 yürük semaî, 7 sofyan ve 1 nîm hafiften mürekkeptir.

havi ::: (a. i.) : 1) yıl, sene. 2) etraf, çevre. 3) güc, kuvvet, takat. Lahavle velâ kuvvete illâ billâh : kuvvet ve kudret ancak Cenâbıhakk'a mahsustur.

hâvî ::: kapsayan.

Havi :::


  1. İçinde bulunduran, kapsayan.

hâvî ::: içeren , ihtiva eden

hâvi ::: içine alan , ihtiva eden

hâvî ::: ‬içeren

hâvî ::: ihtiva eden

Hâvî ::: (a. s.) 1) ihtiva eden, içine alan, şâmil, kaplıyan, toplıyan. (bkz. : cami'). 2) müz. Türk müziğinin büyük uşullerindendir. 64 zamanlı ve 48 darblıdır. 64 zamanlı yegâne ölçü olan hâvî'nin 64/2 lik

havi ::: (a. i.) 1) yıl, sene. 2) etraf, çevre. 3) güc, kuvvet, takat. Lahavle velâ kuvvete illâ billâh : kuvvet ve kudret ancak Cenâbıhakk'a mahsustur.

Hâvi ::: Kapsar; kapsayan; içeren; içerir

Hâvi ::: Kapsar; kapsayan; içeren; içerir

HAVÎ :::

Çekirge

HAVİ :::

İçine alan, ihtiva eden, kaplayan. Câmi'. * Biriktirici. * Kuşatan