Çağdaş Sözlük

bust ~ بسط

Redhouse Sözlüğü - bust ~ بسط maddesi. Sayfa: 364 - Sira: 32

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü bust - بسط ingilizce anlamı, بسط - bust osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte بسط - bust kelimesi nasıl geçiyor. bust osmanlıca nasıl yazılır. bust nedir, bust ne demek arapca yazılışı.

بسط means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language بسط. بسط attoman turkish I mean, بسط What is the meaning of the word, what does it mean in turkish بسط, Ottoman Turkish English Dictionary

بسط ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ بسط تعني باللغة الإنجليزية. بسط ماذا يعني في اللغة العثمانية. بسط ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية بسط

بسط چه کلمات انگلیسی چیست؟ بسط به معنای انگلیسی. بسط چه در زبان عثمانی بود. بسط به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت بسط

bust ~ بسط güncel sözlüklerde anlamı:

bast ::: 1) yayma, açma, uzun uzadıya anlatm'a. (bkz. : ityân, serd).

bast fi makam-il-hafi ::: Allah'ın abdi mahlûkat ile zahiren bast demesi. Bu; abd'in halk için bâtı-nan rahmete vesile olmasını iktizâ eder. Böyle olan abid eşyayı istîab eder. Onun her şeyde tesiri olur; hiç bir şey onun üzerinde müessir olamaz.

bast fi makam-il kalb ::: nefis makamında rica mesabesindedir. Lütuf ve rahmeti, kurb ve ünsü kabule işarettir, [mukabili : kabz dır].

bast-ı dâ'vâ ::: dâva açma.

bast-ı makal ::: söz açma.

bast-ı mukaddemât ::: asıl maksada girmeden bir şeyler söyleme. 2) mat. tüm sayılı bir kes'rin tüm sayısını, kesrin paydasiyle çarpıp payına katmak ve çıkanı pay yapıp asıl paydasını olduğu gibi bırakmak. 3) rica hâli. (kabule, rahmete, ünse işaret olarak Allah tarafından tevcihin gelmesine de "bast" denilir].

bisut ::: (a. s.) : (bkz. : büsut).

busat ::: (a. i. bisât'ın c.) : kilimler, döşekler, minderler, keçe yaygılar.

büsut ::: (a. i.) : elaçıklığı, civanmertlik, ["bisut" şeklinde de kullanılır].

bast ::: yayma , açma

bast ::: ‬yayma

bisut ::: (a. s.) (bkz. : büsut).

busat ::: (a. i. bisât'ın c.) kilimler, döşekler, minderler, keçe yaygılar.

büsut ::: (a. i.) elaçıklığı, civanmertlik, [