Çağdaş Sözlük

evliya ~ اوليا

Redhouse Sözlüğü - evliya ~ اوليا maddesi. Sayfa: 269 - Sira: 40

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü evliya - اوليا ingilizce anlamı, اوليا - evliya osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte اوليا - evliya kelimesi nasıl geçiyor. evliya osmanlıca nasıl yazılır. evliya nedir, evliya ne demek arapca yazılışı.

اوليا means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language اوليا. اوليا attoman turkish I mean, اوليا What is the meaning of the word, what does it mean in turkish اوليا, Ottoman Turkish English Dictionary

اوليا ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ اوليا تعني باللغة الإنجليزية. اوليا ماذا يعني في اللغة العثمانية. اوليا ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية اوليا

اوليا چه کلمات انگلیسی چیست؟ اوليا به معنای انگلیسی. اوليا چه در زبان عثمانی بود. اوليا به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت اوليا

evliya ~ اوليا güncel sözlüklerde anlamı:

EVLiYA ::: (Veli. C.) Veliler. Nefsine değil, dâimâ Cenab-ı Hakk'ın rızâsına tâbi olmağa çalışan, ibâdet ve taatta, takvâ ve riyâzatda çok yüksek mertebelere ulaşıp Allahın (C.C.) mahbubu ve karibi olan büyük ve ender zâtlar. (Bak: Veli)

evliyâ ::: kalbi nurlu müminler, erenler, velîler.

EVLiYa ::: 1. Dostlar.

Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:

Mü'minler (inananlar), mü'minleri bırakıp da kâfirleri (inanmıyanları) evliyâ edinmesin. (Âl-i İmrân sûresi: 28)

2. Allahü teâlânın sevgili kulları, nefsin esâretinden kurtulup, sözleri, işleri ve hareketleri İslâmiyet'e uygun olanlar, devamlı Allahü teâlâyı hatırlayıp, ananlar.

Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:

Biliniz ki, Allahü teâlânın evliyâsı için azâb korkusu ve nîmetlere kavuşmamak üzüntüsü yoktur. (Yûnus sûresi: 62)

Allahü teâlâ buyurdu ki: "Evliyâmdan birine düşmanlık eden, benimle harb etmiş olur..." (Hadîs-i kudsî-Buhârî)

Evliyâ görülünce, Allahü teâlâ hatırlanır. (Hadîs-i şerîf-Hilyet-ül-Evliyâ).

Evliyânın alâmeti üçtür:Birincisi, derecesi yükseldikçe tevâzûsu, alçak gönüllülüğü artar. İkincisi, elinde imkân bulunduğu halde dünyâya değer vermez. Üçüncüsü, intikam almaya gücü yettiği halde merhametli ve insaflı davranarak intikam almaz. (Ebû Abdullah Seczî)

Bir kimse velîlik mertebesine ulaşsa, onun üzerine Hak teâlânın bir perde örtmemesi, onu halkın gözünden gizlememesi mümkün değildir. "Evliyâm kubbelerim altında (saklı)dır. Onları benden gayrısı tanıyamaz." hadîs-i kudsîsinin mânâsı da budur. Burada bildirilen "Kubbeler", beşeriyyet sıfatlarıdır. Pamuktan veya başka maddelerden dokunmuş perde değildir. İnsanlık sıfatları öyle bir şeydir ki, o velîde, Hak teâlâ hazretleri açık bir kusur kılar veya bir hünerini ayıp sûretinde gösterir. "Onu Allah'tan başka kimse tanıyamaz." demek, "İçi ilâhî irâde nûru ile dolu olmayan kimseler o velîyi anlıyamaz" demektir. Ancak o nûr ile nurlanan kimseler anlayabilir. (Alâüddevle Semnânî)

Evliyânın sohbetine kavuşan, şeytanın elinden kurtulur, her an Allahü teâlâ ile berâber olur. (Yahyâ bin Muâz)

Allahü teâlânın evliyâsı büyük günâh işlemekten mahfûzdurlar, korunmuşlardır. (Kuşeyrî)

Evliyânın huzûruna boş olarak gelmelidir ki, dolu olarak dönülebilsin. Onların acıması, ihsânda bulunması için, boş olduğunu bildirmek lâzımdır. Böylece feyz, ihsân yolu açılır. (İmâm-ı Rabbânî)

Evliya :::


  1. Eren, ermiş, veli.

  2. Yatır
    Örnek: Yeşil sarıklı evliya yataklarının huzurunda gibiyim. R. H. Karay

  3. 1. Erenler, ermişler. 2. Koruyanlar, himaye edenler. 3. Allah'a yakın olanlar.

evliyâ ::: veliler , önderler

evliyâ ::: ‬velîler

evliyâ ::: önderler

evliyâ ::: yetkililer

evliya ::: ermiş

EVLİYA :::

(Veli. C.) Veliler. Nefsine değil, dâimâ Cenab-ı Hakk'ın rızâsına tâbi olmağa çalışan, ibâdet ve taatta, takvâ ve riyâzatda çok yüksek mertebelere ulaşıp Allahın (C.C.) mahbubu ve karibi olan büyük ve ender zâtlar. (Bak: Veli