Çağdaş Sözlük

ihtimal ~ احتمال

Redhouse Sözlüğü - ihtimal ~ احتمال maddesi. Sayfa: 37 - Sira: 2

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü ihtimal - احتمال ingilizce anlamı, احتمال - ihtimal osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte احتمال - ihtimal kelimesi nasıl geçiyor. ihtimal osmanlıca nasıl yazılır. ihtimal nedir, ihtimal ne demek arapca yazılışı.

احتمال means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language احتمال. احتمال attoman turkish I mean, احتمال What is the meaning of the word, what does it mean in turkish احتمال, Ottoman Turkish English Dictionary

احتمال ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ احتمال تعني باللغة الإنجليزية. احتمال ماذا يعني في اللغة العثمانية. احتمال ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية احتمال

احتمال چه کلمات انگلیسی چیست؟ احتمال به معنای انگلیسی. احتمال چه در زبان عثمانی بود. احتمال به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت احتمال

ihtimal ~ احتمال güncel sözlüklerde anlamı:

iHTiMAL ::: (Haml. den) Mümkün olma, belki. Olması mümkün görünmek. * Kabul eylemek. * Yükselip götürmek. * İhsana mukabil şükretmek. * Kızma ve hiddetlenmekten dolayı yüzünün rengi değişmek.

ihtimâl ::: (a. i. haml'den. c. : ihtimâlât) : 1) yüklenme, çekme, (bkz. : tahammül). 2) mümkün olma, mümkünlük, bir şeyin olabilmesi. 3) zf. belki.

ihtimal ::: olabilirlik.

İhtimal :::


  1. Bir şeyin olabilmesi durumu, olabilirlik, olasılık
    Örnek: Bana bak yavrum, evlenmek ihtimalim yoktur, buna inan. H. E. Adıvar

  2. Belki, ola ki
    Örnek: İhtimal, semiz ve romatizmalı olan bu adam, suya ayağını bile değdirmemiştir. F. R. Atay

  3. olasılık.

ihtimâl ::: olasılık , belki , yüklenme

ihtimâl ::: ‬olasılık

ihtimâl ::: yüklenme

ihtimâl ::: belki

ihtimâl ::: (a. i. haml'den. c. : ihtimâlât) 1) yüklenme, çekme, (bkz. : tahammül). 2) mümkün olma, mümkünlük, bir şeyin olabilmesi. 3) zf. belki.

ihtimal ::: belki, olasılık, şans

İHTİMAL :::

(Haml. den) Mümkün olma, belki. Olması mümkün görünmek. * Kabul eylemek. * Yükselip götürmek. * İhsana mukabil şükretmek. * Kızma ve hiddetlenmekten dolayı yüzünün rengi değişmek