Çağdaş Sözlük

uc ~ اوج

Redhouse Sözlüğü - uc ~ اوج maddesi. Sayfa: 238 - Sira: 17

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü uc - اوج ingilizce anlamı, اوج - uc osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte اوج - uc kelimesi nasıl geçiyor. uc osmanlıca nasıl yazılır. uc nedir, uc ne demek arapca yazılışı.

اوج means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language اوج. اوج attoman turkish I mean, اوج What is the meaning of the word, what does it mean in turkish اوج, Ottoman Turkish English Dictionary

اوج ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ اوج تعني باللغة الإنجليزية. اوج ماذا يعني في اللغة العثمانية. اوج ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية اوج

اوج چه کلمات انگلیسی چیست؟ اوج به معنای انگلیسی. اوج چه در زبان عثمانی بود. اوج به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت اوج

uc ~ اوج güncel sözlüklerde anlamı:

evc ::: (a. i. c. : evcât) : 1) yüce, yüksek, bir şeyin en yüksek noktası, doruk, (bkz. : şahika), [zıddı "hazîz"].

evc-i bâlâ ::: en üst derece.

evc-i hevâ ::: havanın üstü, en yüksek tabakası.

evc-i rif'at ::: yüksekliğin tepesi, son noktası. 2) astr. 21 haziranda arzın mahreki üzerinde Güneşten en uzak bulunduğu nokta.

evc ::: (f. i.) : müz. eski makamlardandır. Bu makam, ırak makamının inici şeklidir. Segah dörtlüsünün ırak perdesindeki şeddi ile uşşak dörtlüsünün karışmasından mürekkep bir makamdır. Durak ırak ve birinci derecede güçlü dügâh'dır. Donanıma si koma bemolü ile fa bakıyye diyezi konulur. Ancak evic'de bestekârlar hemen her zaman mi diyez (acem) kullanmışlardır. Makam tiz perdelerde dolaştıktan sonra, inici bir şekilde ırak'da karar verir.

evc-i hûzî ::: müz. altı yedi asırlık bir mürekkep makamdır. Sengin semaî, düyek ve sofyan (2 adet) usullerindeki 4 bektâşi nefesi makama misaldir. Evç-hûzî, eviç makamına uşşak ilâvesinden mürekkeptir. Uşak ile düğâh perdesinde kalır. Donanımına uşak gibi yalnız si için bir koma bemolü konulur (bu ses, eviç'de de müşterektir), eviç-aşîran da evc-hûzî'nin diğer bir isminden başka bir şey değildir.

evc-i nihavendi ::: müz. tahminen iki asırlık veya daha eski, numunesi bulunmıyan bir mürekkep makamdır.

evc-i pûselik ::: müz. iki asırlık bir mürekkep makamdır, eviç'e bir pûselik beşlisi ilâvesinden mürekkeptir. Bu beşli ile dügâh perdesinde kalır. Güçlü birinci derecede eviç'in durağı olan fa diyezidir. Donanıma eviç gibi si koma bemolü ile fa bakıyye diyezi konulur Pûselik beşlisi için ise bu sesler bekar yapılır.

evc ::: doruk , zirve

evc ::: ‬doruk

evc ::: zirve

evc ::: (a. i. c. : evcât) 1) yüce, yüksek, bir şeyin en yüksek noktası, doruk, (bkz. : şahika), [zıddı