Çağdaş Sözlük

inhisar ~ انحسار

Redhouse Sözlüğü - inhisar ~ انحسار maddesi. Sayfa: 214 - Sira: 29

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü inhisar - انحسار ingilizce anlamı, انحسار - inhisar osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte انحسار - inhisar kelimesi nasıl geçiyor. inhisar osmanlıca nasıl yazılır. inhisar nedir, inhisar ne demek arapca yazılışı.

انحسار means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language انحسار. انحسار attoman turkish I mean, انحسار What is the meaning of the word, what does it mean in turkish انحسار, Ottoman Turkish English Dictionary

انحسار ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ انحسار تعني باللغة الإنجليزية. انحسار ماذا يعني في اللغة العثمانية. انحسار ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية انحسار

انحسار چه کلمات انگلیسی چیست؟ انحسار به معنای انگلیسی. انحسار چه در زبان عثمانی بود. انحسار به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت انحسار

inhisar ~ انحسار güncel sözlüklerde anlamı:

iNHiSAR ::: Hasr olunma. * Tecavüz etmeme. * Bir iş veya malın idâresinin bir kişiye, bir ele bırakılması. Bir elden idâre. Bir şeye mahsus olup, başka şeye şümulü olmama. Yalnız bir şeye veya bir şahsa hasrolunma.(Zihniyet-i inhisâr, hubb-u nefisten geliyor, so a maraz oluyor, nizâ ondan çıkıyor. S.)

inhisar ::: (a. i. hasr'dan.) : 1) bir şeyi, bir maddeyi, bir işi, başkası yapmamak üzere, yalnız bir kişiye, bir müesseseye verme. 2) * tekel, fr. monopole

inhisar ::: bir şeyin sadece bir kişiye verilmesi, tekel.

İnhisar :::


  1. Tekel.

  2. Tek başına sahip olma.

  3. bk. tekel

inhisâr ::: tekel

inhisâr ::: ‬tekel

inhisar ::: (a. i. hasr'dan.) 1) bir şeyi, bir maddeyi, bir işi, başkası yapmamak üzere, yalnız bir kişiye, bir müesseseye verme. 2) * tekel, fr. monopole

İnhisar ::: Tekel; monopol; alımın veya satımın tek bir elde toplanması

inhisar ::: müstemlekecilik, tekel

inhisar :::

tekel; monopol; alımın veya satımın tek bir elde toplanması

İNHİSAR :::

Hasr olunma. * Tecavüz etmeme. * Bir iş veya malın idâresinin bir kişiye, bir ele bırakılması. Bir elden idâre. Bir şeye mahsus olup, başka şeye şümulü olmama. Yalnız bir şeye veya bir şahsa hasrolunma.(Zihniyet-i inhisâr, hubb-u nefisten geliyor, sonra maraz oluyor, nizâ ondan çıkıyor. S.)