Çağdaş Sözlük

al ~ آل

Redhouse Sözlüğü - al ~ آل maddesi. Sayfa: 179 - Sira: 7

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü al - آل ingilizce anlamı, آل - al osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte آل - al kelimesi nasıl geçiyor. al osmanlıca nasıl yazılır. al nedir, al ne demek arapca yazılışı.

آل means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language آل. آل attoman turkish I mean, آل What is the meaning of the word, what does it mean in turkish آل, Ottoman Turkish English Dictionary

آل ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ آل تعني باللغة الإنجليزية. آل ماذا يعني في اللغة العثمانية. آل ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية آل

آل چه کلمات انگلیسی چیست؟ آل به معنای انگلیسی. آل چه در زبان عثمانی بود. آل به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت آل

al ~ آل güncel sözlüklerde anlamı:

aL ::: Yüksek. Âlî. Yüce. Bülend.

aL ::: Sülâle, soy, hânedan. Akrabâ ve taallukat. * Yaz sıcaklarında su gibi görünen serap. * Hile, tuzak.

"); âl ::: (a. i.) : hîle, düzen, dek.

âl ::: (a. i.) : 1) aile. 2) evlât. 3) sülâle

âl-i abâ ::: Peygamberimizin kendisiyle birlikte kızı Fâtime, dâmâdı Ali, torunları Hasan ve Hüseyin' den mürekkep ailesi, (bkz. : hamse-i âl-abâ).

âl-i Abbâs ::: Emevîlerden sonra 749 dan 1258 e kadar süren Abbasî hükümdar ailesi.

âl ::: (a. s. ulüvv'den) : yüce, yüksek. (bkz. : âlî, bâlâ).

âl-i kadir ::: kadri, kıymeti yüksek olan.

âl-ül-âl ::: pek yüksek.

âl ::: aile, sülale, soy.

aL ::: Duâ olsun âline dahî eshâbına
Tâbiîn, ensâr ve hem ahbâbına.

(Süleymân Çelebi)

Al :::


  1. Kanın rengi, kızıl, kırmızı.

  2. Bu renkte olan.

  3. Dorunun açığı, kızıla çalan at donu.

  4. Bu renkte olan (at).

  5. Yüze sürülen pembe düzgün, allık.

  6. Aldatma, düzen, tuzak, hile

  7. Alüminyum elementinin simgesi.

  8. (Resim) Nar çiçeği rengi,alev kırmızısı.

âl ::: sülale , aile , yüce , yüksek , soy

âl ::: ‬aile

âl ::: ocak

âl ::: nesil

âl ::: ‬yüce

âl ::: yüksek

âl ::: (a. i.) hîle, düzen, dek.

âl ::: evlat

âl ::: sülale

âl ::: bir nesilden olan adamlar

âl ::: hile

âl ::: fırıldak

âl ::: düzen

âl ::: dek

âl ::: hündür

al ::: düzen, hile, kırmızı, kızıl, tuzak

ÂL :::

Sülâle, soy, hânedan. Akrabâ ve taallukat. * Yaz sıcaklarında su gibi görünen serap. * Hile, tuzak