Çağdaş Sözlük

el ~ ال

Redhouse Sözlüğü - el ~ ال maddesi. Sayfa: 179 - Sira: 2

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü el - ال ingilizce anlamı, ال - el osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte ال - el kelimesi nasıl geçiyor. el osmanlıca nasıl yazılır. el nedir, el ne demek arapca yazılışı.

ال means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language ال. ال attoman turkish I mean, ال What is the meaning of the word, what does it mean in turkish ال, Ottoman Turkish English Dictionary

ال ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ ال تعني باللغة الإنجليزية. ال ماذا يعني في اللغة العثمانية. ال ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية ال

ال چه کلمات انگلیسی چیست؟ ال به معنای انگلیسی. ال چه در زبان عثمانی بود. ال به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت ال

el ~ ال güncel sözlüklerde anlamı:

el ::: ep

"); el- ::: (a. h.) : Arapça "harf-i ta'rîf" olup kelimelerin başında bulunur ve ismin mânâsını tarif ve tâyin etmiye yarar. Arapçadaki terkiplerde, has isimlerde ve Osmanlıcadaki izafet ve sıfat terkiplerinde kullanılır. Hurûf-i şemsiyyeden biriyle başlıyan kelimelerin evveline geldiğinde l yerine o harf şeddeli okunur : "eşşems" gibi. (bkz. : hurûf-i şemsiyye).

El :::


  1. Kolun bilekten parmak uçlarına kadar olan, tutmaya ve iş yapmaya yarayan bölümü
    Örnek: El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk. Z. O. Saba

  2. Sahiplik, mülkiyet.

  3. Kez, defa.

  4. İskambil oyunlarında kâğıt atma sırası.

  5. Yönetim, baskı, etki.

  6. Bazı nesne ve araçların tutmaya yarayan bölümü.

  7. Aracı, vasıta.

  8. Yabancı, yakınların dışında kalan kimse
    Örnek: Kâtip benim ben kâtibin el ne karışır! Halk türküsü

  9. Ülke, yurt, il
    Örnek: Çöller, Yemen ellerinden betermiş. A. Gündüz

  10. Halk, ahali.

  11. Oba, aşiret
    Örnek: Kalktı göç eyledi Afşar elleri / Ağır ağır giden eller bizimdir. Dadaloğlu

  12. İnsan ya da maymunlarda tutma organı olarak gelişmiş, avuç içi ve parmaklardan oluşan kolun uç bölgesi.T. : yed

âl ::: sülale , aile , yüce , yüksek , soy

el- ::: (a. h.) Arapça

el ::: ahali, aşiret, baskı, defa, etki, halk, il, kez, memleket, mülkiyet, pençe, ülke, yab
ancı, yönetim, yurt