akıl ~ آكل
Redhouse Sözlüğü - akıl ~ آكل maddesi. Sayfa: 175 - Sira: 9
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü akıl - آكل ingilizce anlamı, آكل - akıl osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte آكل - akıl kelimesi nasıl geçiyor. akıl osmanlıca nasıl yazılır. akıl nedir, akıl ne demek arapca yazılışı.
آكل means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language آكل. آكل attoman turkish I mean, آكل What is the meaning of the word, what does it mean in turkish آكل, Ottoman Turkish English Dictionary
آكل ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ آكل تعني باللغة الإنجليزية. آكل ماذا يعني في اللغة العثمانية. آكل ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية آكل
آكل چه کلمات انگلیسی چیست؟ آكل به معنای انگلیسی. آكل چه در زبان عثمانی بود. آكل به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت آكل
akıl ~ آكل güncel sözlüklerde anlamı:
AKIL ::: (Bak: Akl)
akıl ::: (a. i.) : (bkz. : akl).
âkıl ::: (a. s. c. : ukalâ, âkılân, âkılûn) : akıllı kimse. [müen. âkıle].
âkil ::: (a. s. ekl'den. c. ; ekele) : ekle - den, yiyen. müen. âkile.
âkil ül - beşer ::: insan eti yiyen [adam].
âkil - ül - cerrâd ::: çekirge ile beslenen.
âkil - ül - hevâm ::: haşaratla beslenen.
âkilet - ül - ekbâd ::: (ciğerler yiyen kadın) : Hz. Ham - za'nın ciğerlerini yiyen, Ebû Süfyânın karısı Hind.
âkil - ül küll ::: her şeyi yiyen.
âkil - ül - lahm ::: et yiyen,
âkil - ün - nebât ::: otla beslenen,
âkil - üs - semek ::: balıkla beslenen.
âkıl ::: akıllı.
akıl ::: zihnin anlama ve düşünme sıfatı.
aKIL ::: Çocuk yedi yaşında âkıl olur. Yedi ile onbeş yaş arasında iken akıllı çocuk denir. (Hamza Efendi)
Âkıl olmayan çocukların bütün sözleşmeleri bâtıldır, hükümsüzdür. (İbn-i Âbidîn)
Âkıl olan bir çocuk, şeker, meyve gibi kendine yarar şey isterse ona satmak câiz değildir. Çünkü velîsi izin vermemiş demektir. Eğer, tuz, pirinç gibi evle ilgili bir şey isterse, satmak sahîh (geçerli, doğru) olur. Çünkü velîsinin izin verdiği anlaşılır. Bunun izin ile alış-veriş etmesi câizdir. Çocuk akıllı olmamış ise, velîsinin izni olsa da, alış-veriş etmesi sahîh olmaz. (Hamza Efendi)
Âkıl isen kıl namazı çün seâdet tâcıdır
Sen namazı şöyle bil ki mü'minin mîrâcıdır.
(Seâdet-i Ebediyye)
Akıl :::
- Düşünme, anlama ve kavrama gücü, us
Örnek: Akıl yaşta değil baştadır. Atasözü - Hafıza, bellek
Örnek: Hâlâ aklımda o tufan yağmuru. C. S. Tarancı - Öğüt, salık verilen yol.
- Düşünce, kanı
Örnek: Şimdiki aklım olsaydı bu dükkânın yerine aç bir kahve! A. K. Tecer - us.
âkıl ::: akıllı , akıl sahibi , akıl
âkil ::: yiyen , yiyici
âkıl ::: akıllı
âkıl ::: akıl sahibi
akıl ::: akıl
âkil ::: yiyen
akıl ::: (a. i.) (bkz. : akl).
âkıl ::: (a. s. c. : ukalâ, âkılân, âkılûn) akıllı kimse. [müen. âkıle].
âkil ::: yiyici
âkıl ::: akıllı kemalli
âkıl ::: haddi buluğa çatmış
âkıl ::: yetkinlik yaşında olan
akıl ::: bellek, beyin, düşünce, hatır, kanı, karın, us
AKIL :::