Çağdaş Sözlük

iğfal ~ اغفال

Redhouse Sözlüğü - iğfal ~ اغفال maddesi. Sayfa: 151 - Sira: 12

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü iğfal - اغفال ingilizce anlamı, اغفال - iğfal osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte اغفال - iğfal kelimesi nasıl geçiyor. iğfal osmanlıca nasıl yazılır. iğfal nedir, iğfal ne demek arapca yazılışı.

اغفال means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language اغفال. اغفال attoman turkish I mean, اغفال What is the meaning of the word, what does it mean in turkish اغفال, Ottoman Turkish English Dictionary

اغفال ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ اغفال تعني باللغة الإنجليزية. اغفال ماذا يعني في اللغة العثمانية. اغفال ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية اغفال

اغفال چه کلمات انگلیسی چیست؟ اغفال به معنای انگلیسی. اغفال چه در زبان عثمانی بود. اغفال به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت اغفال

iğfal ~ اغفال güncel sözlüklerde anlamı:

iğfal ::: (a. i. gaflet'den.) : 1) gaflete düşürüp, yanıltıp yanlış bir iş yaptırma. 2) aldatma, aldatılma.

iğfal ::: aldatma, ayartma.

iğFaL ::: İslâm nîmetinin elden çıkmasına sebeb olan bir kısım kâfirler, kendilerine müslüman ismi ve süsü verip, din adamı tanıttırıp, müslümanlığı kendi akılları ile, keyiflerine ve şehvetlerine uygun bir şekle çevirmeğe uğraşıyor, müslümanlık ismi altında yeni, uydurma bir din kurmak istiyorlar. Hîle ve yalanlarla, sözlerini isbât etmeğe, yaldızlı, yaltakçı yazılar ile, müslümanları kandırmaya, iğfâle çalışıyorlar. (Abdülhakîm Arvâsî)

Bir kalb, iyi arkadaşların nasîhatlerine ve akla tâbî olup, İslâm dînine uyarsa, nûrlanır, temiz olur. Dünyâ ve âhirette rahat ve huzûra kavuşur. Kötü kimselerin iğfâl edici sözlerine, yazılarına ve nefse, şeytana uyup, İslâmiyet'e uymayan kalb; kararır, bozulur... (Abdülhakîm Arvâsî)

İğfal :::


  1. Bir kadını aldatma, baştan çıkarma.

  2. Aldatma, ayartma, kandırma, baştan çıkarma.

iğfâl ::: aldatma , kandırma

iğfâl ::: ‬aldatma

iğfâl ::: kandırma

iğfâl ::: ırza geçme

iğfal ::: (a. i. gaflet'den.) 1) gaflete düşürüp, yanıltıp yanlış bir iş yaptırma. 2) aldatma, aldatılma.

iğfal ::: ele salma, yoldan çıkartma