ittiba ~ اتباع
Redhouse Sözlüğü - ittiba ~ اتباع maddesi. Sayfa: 18 - Sira: 6
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü ittiba - اتباع ingilizce anlamı, اتباع - ittiba osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte اتباع - ittiba kelimesi nasıl geçiyor. ittiba osmanlıca nasıl yazılır. ittiba nedir, ittiba ne demek arapca yazılışı.
اتباع means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language اتباع. اتباع attoman turkish I mean, اتباع What is the meaning of the word, what does it mean in turkish اتباع, Ottoman Turkish English Dictionary
اتباع ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ اتباع تعني باللغة الإنجليزية. اتباع ماذا يعني في اللغة العثمانية. اتباع ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية اتباع
اتباع چه کلمات انگلیسی چیست؟ اتباع به معنای انگلیسی. اتباع چه در زبان عثمانی بود. اتباع به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت اتباع
ittiba ~ اتباع güncel sözlüklerde anlamı:
etbâ' ::: (a. s. tâbi'nin c.) : 1) birinin sözüne, işine, mesleğine uyanlar. 2) hizmetçiler, uşaklar.
etbâ ü hadem ::: taraflılar ve hizmet edenler.
itbâ' ::: (a. i.) : 1) tabî kılma, arkasına, ardına katma. 2) gr. bir kelimeye katılan aynı kalıpta başka ve mânâsız söz, koşuntu. "yemek memek" deki "memek"; "zengin mengin" deki "mengin" gibi.
ittibâ' ::: (a. i.) : tâbî olma uyma, ardısıra gitme.
ittibâ ::: tabi olma, uyma.
iTTiBa ::: Allahü teâlâ âyet-i kerîmede meâlen buyurdu ki:
Ey sevgili Peygamberim!Onlara de ki; eğer Allahü teâlâyı seviyorsanız ve Allahü teâlânın da sizi sevmesini istiyorsanız, bana ittibâ ediniz! Allahü teâlâ, bana ittibâ edenleri sever. (Âl-i İmrân sûresi: 31)
Yâ Rabbî! Bize hakkı hak olarak göster ve ona ittibâ ile bizi rızıklandır. Bâtılı da bâtıl olarak göster ve ondan kaçınmakla bizi rızıklandır. (Hadîs-i şerîf-Mektûbât-ı Rabbânî)
Peygamber efendimize ittibânın ufak bir zerresi, bütün dünyâ lezzetlerinden ve bütün âhiret nîmetlerinden daha üstündür. Hakîkî üstünlük; O'nun sünnet-i seniyyesine ittibâ etmektir. (Ahmed Fârûkî)
Mezheb imâmlarına tâbî olmak, onları taklîd etmek demek; onların kendi emirlerini yapmak demek değildir. Onların Kitâb'dan (Kur'ân-ı kerîmden) ve Sünnet'ten (hadîs-i şerîflerden) bildirdiklerine ittibâ etmektir. (Abdülvehhâb-ı Şârânî)
Dört hak (doğru) mezhebden birine ittibâ etmeyen kimse, Ehl-i sünnetten (Resûlullah efendimiz ve dört halîfesinin yolundan) ayrılmış olur. (Ahmed Tahtâvî)
etbâ ::: tabi olanlar
ittibâ ::: uyma , tabi olma , izleme
itbâ ::: tabi kılma
itbâ ::: tabi kılma
ittibâ ::: uyma
ittibâ ::: izleme
itbâ' ::: (a. i.) 1) tabî kılma, arkasına, ardına katma. 2) gr. bir kelimeye katılan aynı kalıpta başka ve mânâsız söz, koşuntu.
ittibâ' ::: (a. i.) tâbî olma uyma, ardısıra gitme.
etbâ' ::: ---
etbâ' ::: hizmetçiler
etbâ' ::: uşaklar
İttiba ::: Uyma; itaat etme
ittiba :::