israf ~ اسراف
Redhouse Sözlüğü - israf ~ اسراف maddesi. Sayfa: 109 - Sira: 12
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü israf - اسراف ingilizce anlamı, اسراف - israf osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte اسراف - israf kelimesi nasıl geçiyor. israf osmanlıca nasıl yazılır. israf nedir, israf ne demek arapca yazılışı.
اسراف means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language اسراف. اسراف attoman turkish I mean, اسراف What is the meaning of the word, what does it mean in turkish اسراف, Ottoman Turkish English Dictionary
اسراف ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ اسراف تعني باللغة الإنجليزية. اسراف ماذا يعني في اللغة العثمانية. اسراف ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية اسراف
اسراف چه کلمات انگلیسی چیست؟ اسراف به معنای انگلیسی. اسراف چه در زبان عثمانی بود. اسراف به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت اسراف
israf ~ اسراف güncel sözlüklerde anlamı:
iSRAF ::: Lüzumsuz yere harcamak. Malı ve parayı lüzumsuz yere sarf etmek. İhtiyacından fazla istihlâk etmek ve harcamak. * En lüzumlu aslî vazifeleri bırakıp en lüzumsuz veya zararlı şeylerle meşgul olarak ömrünü veya gençliğini boş yere harcamak.(Hâlik-ı Rahim, nev-i beşere verdiği nimetlerin mukabilinde şükür istiyor. İsraf ise; şükre zıttır, nimete karşı hasâretli bir istihfaftır. İktisad ise: nimete karşı ticaretli bir ihtiramdır. L.)(Bir lokma kırk paraya, diğer bir lokma on kuruşa... Ağıza girmeden ve boğazdan geçtikten so a birdirler. Yalnız, birkaç saniye ağızda bir fark var. Müfettiş ve kapıcı olan kuvve-i zâikayı taltif ve memnun etmek için birden ona gitmek, israfın en sefihidir. M.)
israf ::: (a. i. şeref den. c. : isrâfât) : gereksiz yere harcama, (bkz. : ibzâr, teb-zîr).
isrâf ::: gereksiz yere harcama.
iSRaF ::: Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyuruyor ki:
Ekini hasat ettiğiniz zaman fakirlerin hakkını verin ve isrâf etmeyin. Allahü teâlâ isrâf edenleri elbette sevmez. (En'âm sûresi: 141)
İstediğini ye, istediğini giyin! İnsanı yanlış yola götüren, isrâf ve tekebbürdür (büyüklenmedir). (Hadîs-i şerîf-Buhârî)
İsrâf, malı telef etmek, faydasız hâle getirmek, dîne ve dünyânın mübâh olan işlerine faydalı olmayacak şekilde sarf etmektir. Malı denize, kuyuya, ateşe ve elden çıkmasına sebeb olan yerlere atmak onu helâk etmektir ve isrâftır. (İmâm-ı Birgivî)
Başkasının malını telef etmek zulüm olur. Ödemek lâzım olur. Kendi malını helâk etmek, isrâf olur. Günâh işlemek için ve günâh işlenilmesi için verilen mal ve paralar da isrâf olur. (Abdülganî Nablüsî)
İsraf :::
- Gereksiz yere para, zaman, emek vb.ni harcama, savurganlık, tutumsuzluk
Örnek: ... israf ve sefahat içinde yaşamaya başlamıştı. Y. K. Karaosmanoğlu
isrâf ::: savurganlık
isrâf ::: savurganlık
israf ::: (a. i. şeref den. c. : isrâfât) gereksiz yere harcama, (bkz. : ibzâr, teb-zîr).
İSRAF :::