Çağdaş Sözlük

hazır ~ خضر

Redhouse Sözlüğü - hazır ~ خضر maddesi. Sayfa: 851 - Sira: 34

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü hazır - خضر ingilizce anlamı, خضر - hazır osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte خضر - hazır kelimesi nasıl geçiyor. hazır osmanlıca nasıl yazılır. hazır nedir, hazır ne demek arapca yazılışı.

خضر means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language خضر. خضر attoman turkish I mean, خضر What is the meaning of the word, what does it mean in turkish خضر, Ottoman Turkish English Dictionary

خضر ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ خضر تعني باللغة الإنجليزية. خضر ماذا يعني في اللغة العثمانية. خضر ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية خضر

خضر چه کلمات انگلیسی چیست؟ خضر به معنای انگلیسی. خضر چه در زبان عثمانی بود. خضر به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت خضر

hazır ~ خضر güncel sözlüklerde anlamı:

HAZIR ::: Huzurda olan, göz önünde olan. Amade ve müheyya olan. Gaib olmayan. * Müstaid olan.

HAZIR ::: Hazer eden. Korkup çekinen.

hâzır ::: (a. s. c. : huzzâr, hâzırûn. hâzırin) : 1) huzurda, meydanda, gözönünde olan, bizzat bulunan. 2) yapılmış bir halde satılan, [elbise, ayakkabı gibi şeyler] fr. confeetion.

hâzır-bi-l-meclis ::: mecliste hazır olan adam.

hâzır-löp ::: 1) suda pişip kaynamış kabuklu yumurta; 2) mec. emeksiz elde edilen kazanç, [mü-en. "hâzıra"].

hâzır ü nâzir ::: her yerde bulunan ve gören [Allah].

hâzır ::: (a. s.) : hazer eden, korkup çekinen.

hâzır ::: hazırda, huzurda olan.

Hazır :::


  1. Bir iş yapmak için gereken her şeyi tamamlamış olan, anık, amade, müheyya.

  2. Belli bir işe yarayacak, kullanılacak bir duruma getirilmiş.

  3. Belirli bir biçimde yapılmış olarak satılan, alıcı bekleyen, ısmarlama karşıtı.

  4. Bu fırsattan yararlanarak
    Örnek: Hazır çıkmışken yağ ile pirinç alayım. R. N. Güntekin

hâzır ::: huzurda , hazır , huzurda olan , göz önünde olan

hazır ::: ‬huzurda

hazır ::: hazır

hazır ::: mevcut

hâzır ::: (a. s.) hazer eden, korkup çekinen.

hazır ::: amade, tayyar

HAZIR :::

Huzurda olan, göz önünde olan. Amade ve müheyya olan. Gaib olmayan. * Müstaid olan